Geçmiş - Çağrı Kutay Doğan

 3 mesaj
 695
Cevapla
#1 ·
Mesajlar: 27
Kayıt: 11 Nis 2021, 18.23
Ad Soyad: Çağrı Kutay Doğan
Cinsiyet: Bay
Konum: Ankara
Profil: Doğrulanmadı
X (namıdiğer Twitter): obeldeweb
Beğendi : 2
Beğenildi : 15
Ne sen benimsin ne de ben senin.
Kandırmayalım artık birbirimizi.
Hem bizden daha iyi bilen mi var?
Senin, benim, bizim içimizi...

Bizim dudaklarımıza değmedi aşk şarabı,
Küçük bir tebessüm ardından da gözyaşı,
İkimiz de çok net hatırlamıyoruz hatıraları,
Sen de ben de ikimiz de bunun farkındayız...
Arada aklımıza geliyoruz sadece.
Bazen de rüyalarımıza uğruyoruz,
Ufaktan görünüp gidiyoruz sessizce.
Birbirimizi suçlamanın ne anlamı var şimdi?
Doruklara sevdalandıysak, 
Cahil olup dünyanın rengine kandıysak,
Hepsi geçmişte kaldı.
Hepsi geride kaldı.
Her şey sen ve ben gibi geride, geçmişte kaldı.

Çağrı Kutay Doğan
Beldemize daha yakın olmak ve daha gelişmiş bir tecrübe için uygulamamızı kurun; herhangi bir uygulamadan çok daha hafif ve güvenli. Şimdi değilYükle
#2 ·
Mesajlar: 152
Kayıt: 16 Mar 2021, 22.32
Ad Soyad: Fatih Aziz Ünal
Cinsiyet: Bay
Konum: Nevşehir
Profil: Doğrulanmadı
Beğendi : 98
Beğenildi : 169
Bu tür şiirleri "mana ile ahenk" yapılmış şiirler olarak tasnif ediyorum. Herkesten bir parça taşıyan, ayakları yere basan bir şiir olmuş. Fakat sizin de gelişmeniz adına şu düşüncemi beyan etmek isterim: doğrudan işaret edemeyeceğim ancak şiirde yer yer kendini gösteren bir konuşma ağzı mevcut. Burada kastım şiirin konuşma havasında yazılmış olması değil; günlük konuşmanın gelip geçiciliğine, etkisizliğine, yavanlığına düşmüş olması. O noktalarda şiirin okuyucu alıp götüren, bir şiir okuduğunu unutup kendini bulduğu akıntısı sekteye uğruyor. Bu konuya biraz daha eğilirseniz daha başarılı ürünler ortaya çıkacağını umuyorum.
Kullanıcı avatarı
#3 ·
Mesajlar: 1733
Kayıt: 11 Haz 2020, 16.22
Ad Soyad: Halil ESEN
Cinsiyet: Bay
Konum: Bursa
Profil: Doğrulandı
X (namıdiğer Twitter): halilsncom
Beğendi : 816
Beğenildi : 777
Katılıyorum, aslında benim kastım, @Münzevî Bey'in aksine direkt konuşma havası içinde yazılmış olmasını söylemek. Zannedersem şiiri kaleme alırken onu konuşma, yani "lisan" ile değil "dil" ile okunuşunu düşünmektesiniz. Bunları içinizde günlük konuşmalarla karıştırıyor, onun bir yazı olduğunu ve kendisine ait bir üslup olması lazım geldiğini unutuveriyorsunuz. Sizi anlıyorum. Lakin daha evvel söylediğim ve bugün yaptığım diğer yorumlarda da dediğim gibi şiiri bir sanat eseri olarak düşündüğümüzde ve ona yakışır bir ciddiyetle üzerine durduğumuzda, işte o zaman gerçek hüviyetinin peşine düşeriz.

Dil ile lisan mefhumlarından bahsetmem, insanların bu iki farklı şeyi aynı şey sanmalarından ileri gelmektedir. Aklıma yine Peyami Safa Bey'in şu sözü geldi: "Türkçe bir kuş dili olmadığı için bir Türk dili yok, koskoca bir Türk lisanı vardır!"

Kaleminize sağlık, şiiriniz daim olsun.
Forumda başlıklara cevap yazabilmek için kayıtlı ve giriş yapmış olmalısınız.
Cevapla
Paylaş:

  • Benzer Konular