Cevapla
Kullanıcı avatarı
#1 ·
Mesajlar: 1733
Kayıt: 11 Haz 2020, 16.22
Ad Soyad: Halil ESEN
Cinsiyet: Bay
Konum: Bursa
Profil: Doğrulandı
X (namıdiğer Twitter): halilsncom
Beğendi : 816
Beğenildi : 777
Bu çok uzun zaman önce açmak istediğim ve edebiyat aleminde zannımca hiç tartışılmamış bir konu: Şiirde şiirden bahsetmek. Şahsen bunun çok güzel ve kaliteli misallerini gördüğüm gibi insanı rezil edebilecek mahiyette olanlarını da gördüm. Lakin bunun bir sanat eseri olan şiire verdiği edebi katısı noktasında şüpheliyim. Bir çok defa bunun şairin kapı kapı dolaşıp hiçbirinin açılmamasını ve sonrasında çıktığı yere geri dönmesi olarak da görmek mümkün.

Temel edebiyat bilgisi olanlar hatırlayacaktır ki bizdeki ilk romanlarda yazarın kendisini romana dahil edip akışa müdahale etmesi bir kusur olarak kabul ediliyordu. Lakin şiir genel olarak bizzat şairin müdahalesidir. Uyarlarsak ve ileri düzey bir edebi açıdan bakarsak şiirde şiirden bahsedilmesini de bir yoksunluk yahut kusur olarak görülebilir mi? Edebiyat dışı misaller vermek istiyorum ama hiçbiri uymuyor.

Bana göre evet, bu vaziyette şiirin alıp götürmesi ve işlenen tema nezdinde ilerlemesi gerekirken kendisini maddeleştirdiğini düşünüyorum. Şairin bunu alışkanlık yapınca acaba bu satırda ne yazsam dediğinde hemencecik başvurabileceği bir basitlik gibidir de bence. Çünkü zaten başlı başına isminin yettiği "şiir" derin bir maziye ve dimağlarda kalıplaşmış bir cazibeye sahiptir. Siz ne düşünüyorsunuz?
Beldemize daha yakın olmak ve daha gelişmiş bir tecrübe için uygulamamızı kurun; herhangi bir uygulamadan çok daha hafif ve güvenli. Şimdi değilYükle
Kullanıcı avatarı
#2 ·
Mesajlar: 61
Kayıt: 15 Tem 2023, 02.35
Ad Soyad: Çağlar Ilgın Sakaoğlu
Cinsiyet: Bay
Konum: İstanbul
Profil: Doğrulanmadı
Beğendi : 26
Beğenildi : 67
Akışa müdahale etmek dediğimiz mevzu başarılı bir şekilde yapıldığında bir sorun olacağını sanmam. Bu üstkurmaca olur. Düzyazıda bu böyledir en azından. Şiirin şahsi bir mesele olduğunu söylüyorsunuz, katılıyorum buna. Bu yüzden şairin poetkiasını şiiriyle aktarması veya şiir sanatının özelliklerini yine şiir içinde yansıtmasında ben bir sakınca görmüyorum. Benim roman türünde yapmaya çalıştığım da buydu zaten. Bu yüzden sorduğunuz soruyu değerli buluyorum. İçerisinde üretim yapılan edebi türü sorunsallaştırmak veya onun özellikleri hakkındaki fikirlerini yine o edebi tür içinde vermek hususunda benim görüşüm budur. Böyle bir çaba ne türe, ne şairin kendisine bir halel getirmez bana kalırsa. Bu noktada Julio Cortazar'a ait bir hikâye önerebilirim size, ismi "Cinayeti Gördüm". Kısa hikâye ve romanın birbirinden nasıl ayrılabileceğini bir fotoğrafçının birden hareket etmeye başlayan fotoğrafıyla açıklayan bir hikâye bu. Bence sorduğunuz soruya ait makul bir cevap olabilir bu hikâye. Esen kalın .D
Forumda başlıklara cevap yazabilmek için kayıtlı ve giriş yapmış olmalısınız.
Cevapla
Paylaş:

  • Benzer Konular