Bırakıp da Gidiyorsun Öyle Mi? - Seyital Baykal

[yusuf]

Saat vuruyor ayrılık vaktini
Yalvarıyor gözlerim gitme der gibi
Dilim beceremiyor bir türlü söylemeyi
Bırakıp da gidiyorsun öyle mi?

Konuşuyor gözlerim sözsüz
Lâl olmuş sanki dilimiz
Kolumu kanadımı kırıp
Bırakıp da gidiyorsun öyle mi?

Eline bavulunu alıp
Duvardaki resimleri küstürüp
Beni boynu bükük koyup
Bırakıp da gidiyorsun öyle mi?

Gözlerin gözlerimle vedalaşmadan
Beni Allah’a ısmarlamadan
Dönüp de ardına bakmadan
Bırakıp da gidiyorsun öyle mi?

Yüreğime paslı çiviler çakıp
Ayaklarımdan yere mıhlayıp
İçimde ateşler yakıp
Bırakıp da gidiyorsun öyle mi?

Doğar mı güneş bir daha?
Perdeler açılır mı sabaha?
Beni koyup canlı canlı tabuta
Bırakıp da gidiyorsun öyle mi?

Açar mı saksıya diktiğin çiçek?
Bu ev, bu sokak, yollar seni özleyecek
Beni, bir başıma kimsesiz, çaresiz
Bırakıp da gidiyorsun öyle mi?

Bir hoş çakalı çok mu gördün bana?
Söyleyecek son sözün mü elveda?
Beni yaşarken diri diri mezara
Koyup da gidiyorsun öyle mi?

Devam et hayatına kaldığın yerden
Mutluluk belki vurur kalbini tam on ikiden
Hayat olsun sana hep düğün bayram
Bana gündüzler çile, geceler hep matem

Bir tek resmin kaldı duvarda
Sabah, akşam konuşuyorum onunla
Hatıralar dolaşıyor salonda, mutfakta
Ah onlar, onlar da olmasa!
Çoktan göçerdim çoktan dar-ı bekaya

Seyital Baykal

[küntagsu]

Çok kullanılan sözleri yanık bir türkü tadında içten, açık ve akıcı bir dille işlemişsiniz. Yüreğinize sağlık.

[yusuf]

Teşekkür ederim Muharrem Bey.

[senerisen]

Akıcı bir üslup kullanmışsınız. Bicim olarak kalıplara sıkışması yazana rahatlık veriyor okuyana darlık . Ben daha serbest tarzı denemenizi tercih ederim. Kaleminize sağlık.

[yusuf]

Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Şiirin biçimi konusuna gelince aslında biçim konusunda farklı denemelerim var. Daha önce daha çok serbest tarzda yazıyordum. Önceki şiirlerimin birçoğu serbest tarzda yazdığım şiirler. Aslında bu konuda kendimi geliştirmek istiyorum. Yani serbest , hece ölçüsü kendimi geliştirebilirsem hatta aruz ölçüsüyle şiirler yazmak istiyorum. Biçim konusunda ise serbest , dörtlük , beyit vb. kalıpları denemek istiyorum.
Anlayacağınız faklı biçim ve ölçü kalıpları konusunda kendimi geliştirmek istiyorum.

[halilesen]

Son iki bent gibi ilk sekiz bendin aralarında da olsaydı yeknesak havayı dağıtabilirdi. Okuyucu için daha akılda kalıcı bir hal alabilirdi. Potansiyeli var şiirin.

Bicim olarak kalıplara sıkışması yazana rahatlık veriyor okuyana darlık.

@senerisen Hanım, buna katılmıyorum. Bu okuyucuya bağlıdır. Eğer okuyucu kendisine 2 bin seneden beri miras kalan şiirleri hiç okumadıysa ona her vezinli şiir dardır. Lakin Divanı, Tanzimat'ı ve sair dönemleri, Mehmet Akif'i Yahya Kemal'i ve sair şairleri bilenler bunun dar değil, büyük bir genişlik olduğunu düşünebilir. (aslında o vakit yazan için daha dardır)


Aruzla şiir yazmağı bir ara denediğimi hatırlıyorum. Ne kadar başarabildiğim müphem. Onları kaybettim. Lakin fevkalade zor. Günümüz lisanı bir türlü sığamıyor yahut birçok şeyden vazgeçilmesi gerekiyor.

Daha evvel üyelere bir yazıma işaret eden bildirim yollamıştım. O yazımı okudunuz mu? Hakkındaki fikirlerinizi okumak isterim. Oraya yorum yapmanız beni memnun ederdi.

Kaleminize sağlık; şiiriniz daim olsun.

[yusuf]

Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Halil Bey. Aruzla şiir yazmayı hiç denemedim ama denemeden de ortaya nasıl bir şey çıkacağını bilmek mümkün değil. Katılıyorum aruzla şiir yazmak gerçekten zor. Hem bilgi birikimi hem de bu konuda derinleşmek gerekiyor. Şiirimi değerlendirmenize gelince içimden o an nasıl geliyorsa mısraları ve dörtlükleri öyle sıralıyorum ve sonra üzerinde oynama yapıyorum. İfade ettiğiniz gibi bir düzenleme de yapılabilir şiirde. Yazınızı okumaya çalışacağım inşallah.