Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü Film Eleştirisi

Bu yazıda serinin bir önceki filmi gibi yine Taika Waititi‘in yazıp yönettiği ve oyuncu kadrosunda dahi bulunduğu Marvel‘in yeni filmi Thor Aşk ve Gök Gürültüsü filminin eleştiri ile karşınızdayım.

Kısaca ve fazla derine inmeden filmin konusundan bahsetmek lazım gelirse, ilk sahnelerde hikayesini seyrettiğimiz ve ona güçlerini veren Necrosword kılıcıyla lanetlenmiş Tanrı Katili Gor‘un tüm o mitolojik tanrıları teker teker öldürüp sıranın Thor’a gelmesiyle mücadeleye sürüklenir. Diğer yandan kansere yakalanan ve öğrendiğinde iyice ilerlemiş bulunan hastalığına karşın Jane Foster’ı sevginin büyüsü Thor’un çekici olan ve önceki filmde Hela tarafından parçalanan Miyölnir‘e götürür. Parçalar birleşik, yıldırımlar… derken Jane bir Thor olup çıkar. Sonrası malum.

Evvela filmi türüyle alakalı konuşalım. Filmin bir komedi filmi olsun ve çocuklar eğlensin diye seviyesinin bayağı bir aşağıya çekilmesi şahsen çok rahatsız ediciydi. Hele Gor’un ciddi ve dramatik hikayesini seyrettikten sonra neye uğranıldığı şaşılacak bir raddeden söz etmek mümkün.

Şahsen Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü‘nde en beğendiğim kısımlar filmin kötüsü olan Tanrı Katili Gor ve onun seyrettiğimiz orijin hikayesiyle sahip olduğu motivasyonu idi. Ta ki son sahneye kadar. O da ucuz bir hokkabazlık numarası ile harcandı. Dahası Gor’a hayat veren Christian Bale‘in oyunculuğunu tebrik etmeden de geçmeyelim.

Şuna da değinmek gerekir: Gerçek hayatta her zaman komedi unsurları, şakalar ve espriler olmaz. Hatta bunlar biri sizi öldürmek istediğinde hiç olmaz. O halde filmin büsbütün hakikatten uzak olması büyüyen kitleyi kendinden uzaklaştırabilir.

Tüm o seviyesizliklere rağmen filmde Thor’un bize göstermese bile gerçekten olgunlaştığı ve “tanrı” güçlerine tam vakıf biri olduğunu görmek heyecan verici.

Taika Waititi’in önceki Thor filmi evvelkilerin nezdinde çok başarılıydı. Yönetmenin Tavşan Jojo gibi filmlerini düşündüğümüzde iyi bir yönetmen olduğunu söyleyebiliriz. Lakin bu filmde ne yaptığını bilmiyormuş zannını vermektedir.

Thor filmleri benim hep heyecanlandığım, lakin belki kısmen Ragnarok haricinde hüsrana uğradığım filmler arasında bulundu. Büyük potansiyeli çocukları eğlendireceğiz diye harcanıyor. Evet, sinema salonları Marvel filmleriyle dolup taşıran “çocuk” seyirciler çok eğleniyordu. Zannedersem aradıkları kitleyi oluşturmağa başladılar.

Thor Aşk ve Gök Gürültüsü filmine vereceğim puan 5.2/10’dir.

Peki sizler ne düşünüyorsunuz? Marvel’in yeni Thor filmini seyrettiniz mi, nasıl bulunuz? İzlemedi iseniz seyretmeği düşünüyor musunuz? Sinematik evren için elbette izlenecektir. Daha fazlası için yorumlarda buluşalım.

Daha fazlası için sitemize ve yine kültür sanat, fikir ve edebiyat ile alakalı paylaşım ve tartışmaların yapıldığı forumumuza mutlaka göz atın.