Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü? Eleştirisi

Netflix’in sunduğu Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü? filmi, Andaç Haznedaroğlu‘nın yönettiği ve senaryosunu Yılmaz Erdoğan‘ın yazdığı, 1999’da gösterim yapan yine aynı isimli kendi piyesine dayanan hikayeyi konu almaktadır.

Film bir YouTuber’ın dört basamaklı rakamları kafadan çarpabilen Gülseren ile röportaj etmesiyle başlar ve Gülseren’in hayat hikayesini anlatmasıyla birlikte bizlere kısmi de olsa elli senelik bir Türkiye panaroması sunar. Küçük yaşlarca konuşmağı başlayıp matematiği keşfetmiş ileri bir zekaya sahip olmakla beraber haylaz, asi, boş boğaz biri olan Gülseren’in en büyük heyecanı ateş böcekleridir. Adeta onlarla konuşmaktadır. Lakin bunun kendisine münhasır bir vaziyet olduğunu doğum sahnesi hariç ondan başka hiç kimsenin ateş böceklerini görmemesi ile anlıyoruz. Dahası ateş böceğini dünyaya açtığı ilk nazariler ile gören ve onlara aşık olan Gülseren’e de ancak kendisini gerçekten seven kimseler inanmaktadır. Hikayenin gidişatı ile alakalı daha fazla spoiler vermeyeceğim.

Pek tabiidir ki Avrupa’nın kelimeleriyle “sağ” ve “sol” çatışmalarından çeşitli hadiselere ve sonrasındaki seksen darbesi gibi siyasi olaylar filmde yan, lakin hikayenin merkezine yakın bir şekilde anlatılmaktadır. Bunların şiddeti içinde Gülseren’in hayatına devam ediş hikayesi ayrıca bir sıcaklık vermektedir.

Diğer yandan İstanbul şehrinin ve efradının zaman içinde inkişafını da görmekteyiz. Her ne kadar iki binlerdeki diskoya dönen ve uzak doğu şehirlerini andıran görünümünü beğenmesem de İstanbul’da yaşamadığım için vaziyetini bilemiyorum. Lakin İstanbul’da geçen diğer Netflix filmlerinde de benzer halleri görmüştüm.

Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü? filminde beni ve benim gibi birçok kimseyi rahatsız eden dindar olarak tasnif edilen bir kimsenin aptal görünüşlü biri ile sunulması ve hemen herkesin birçok, hatta bazı hassas mevzularda dahi cahil kalmasıdır. Bu direkt olarak din düşmanlığı olarak algılanabilir; lakin biraz düşündüğümde esasında bunun sert bir şekilde yüze vuran bir tenkit olduğunu kanaatine vardım.

Çünkü devleti laikleştirirken diğer yandan halkın dini olarak başı boş bırakılması, onlara dinlerinin adamakıllı öğretilmemesi yahut birkaç zibidinin tatbiklerinin rehber alınması ile esasında her şeyin ne kadar yanlış olduğunu alenen ortaya çıkarmaktadır. Bu açından sevdim. Diğer yandan evet, diğer kesimleri eli yüzü düzgün olarak sunup dinine bağlı kimseleri sadece şarlatan veya şapşal bir şekilde göstermesi rahatsız edici bir vaziyettir. En azından beni rahatsız etti.

Filminin takdir edilmesi lazım gelen bir başka vasfı harikulade oyuncu performanslarıdır. Zaten her biri kendini ispat etmiş aktör ve aktrislerin mevcudiyeti ve tabiiliği filmi ayrıca zevkli bir hale getirmektedir. Ecem Erkek bizleri utandırmadı ve yine harika bir iş ortaya koydu. Yılmaz Erdoğan kısacık rolüne rağmen kendisinden söz etmeğe layık. Piyesi daha evvel hiç seyretmedim, eğer seyretseydim elbette onu daima arayacaktım. Çünkü her tekrar yapım (bu farklı alanlardan intikal etse dahi) her zaman orijinalini aratır. Dahası bir romanın filme dönüşmesi gibi bir piyesin filme dönüşmesinin yoksunluğu tahmin edilebilir.

Diğer yandan en az bunlar kadar mühim olan ise Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü? tema müziğinin sıcaklığı idi. Bu müzik aynı zamanda orijinal oyunun da tema müziğidir. Metin Kalender tarafından yapılmış ve birçok armağan almıştır; takdire şayandır.

Sonuç olarak bir piyesten uyarlanan bu filmi beğendim. Sıcak, samimi ve bir sanat eserine kısmen yakışır bir şekilde kameraya alınmış. Evet, büyük şeyler vadetmiyor ve yerini biliyor. Her şeyiyle elinden geldiğince iyi bir iş ortaya koymağa çalışıyor ve bunu başarıyor. Bu çok mühim, çünkü daha evvel kalite unsurlarının nasıl harcandığını gördük. Şahsen bu Türk yapımı Netflix filmini birkaç kelime ısrar ile seyretmenizi tavsiye ederim.

Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü? filmine puanım: 7/10

Peki sizler ne düşünüyorsunuz? Bu eseri seyrettiniz mi veya seyretmeği düşüyor musunuz? Nasıl buldunuz? Netflix filmleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizin de aklınıza “Sen hiç köpek balıgını gördün?” sorusu ve şekli geliyor mu? Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü piyesini seyretme şansınız oldu mu? Lütfen fikirlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında benimle paylaşmaktan geri durmayınız.

Daha fazlası için sitemize ve yine kültür sanat, fikir ve edebiyat ile alakalı paylaşım ve tartışmaların yapıldığı forumumuza mutlaka göz atın.