Jordan Peele‘nin ilk yönetmenlik tecrübesinde bulunduğu Get Out filmi, üzerine bir şeylerin konuşulmasına, bir şeylerin yazılmasına değer bir filmdir. Türkçe ismiyle spoiler’ı baştan veren Kapan filminin inceleme yazısı da spoiler’sız olmayacaktır. Bu arada “get out” kapan değil, defol, git buradan demektir.
Sonraki eserlerinde de gördüğümüz üzere Jordan Peele’nin filmleri her ne kadar korku/gerilim diye lanse edilse de yanlıştır. Kendisi, Get Out filmi de buna dahil, az çok korku tadını veren, fakat gerilim ve çokça gizem içeren tezli ve ütopik filmler çekmektedir.
Gerilim, Drama | 1 Saat 44 Dakika | 2017
Başrollerinde Daniel Kaluuya, Allison Williams, Bradley Whitford, Caleb Landry Jones, Stephen Root ve Catherine Keener gibi isimlerin yer aldığı Kapan / Get Out filminde Amerika’da her zamanki gibi ırkçılığın şiddetli olduğu dönemlerde zenci bir adam olan Chris, bir hafta sonu beyaz kız arkadaşı Rose’un ailesiyle tanışmağa gider. Lakin ailesi onun zenci olduğunu bilmemekte, Rose ise buna ehemmiyet vermemektedir. Yolda kendilerini durduran polis memurunun arabayı onun kullanmamasına rağmen Chris’ten ehliyet istemesine şiddetle karşı koyan Rose, ırkçılığa karşı tavır tutmaktadır. Aile ile tanıştığında her şey yolunda gitse de bazı şeylerin tuhaflığını sezecek ve filmin Türkçe isminden de belli olduğu üzere kendisini akıl almaz bir kapanın içinde bulacaktır.
Kapan / Get Out Filmi Özeti, Konusu ve Analizi
Get Out filminde Chris, Rose’un beyaz ailesinin ona olan aşırı alakasının karşısında ilkin şüpheyle yaklaşsa da derhal alışır ve sever. Dahası evde zenci hizmetliler görünce dikkati celp eder. Fakat onlarda gördüğü bazı gariplikler vardır.
Rose’un ailesi sigaraya karşıdır. Rose’un annesi Chris’in sigara alışkanlığını hipnozla giderebileceğini söyler. İlkin istemez, o günün gecesinden uykusu kaçar, kalkıp sigara içmek için bahçeye çıkar. Yine, sebebini finalde anlayacağımız, hizmetlilerin garip davranışlarını görür. Eve geri döndüğünde salonda Rose’un annesini görür ve istemeden kendini bir hipnozun içinde bulur.
Daha evvel onun odak noktasını belirlemiştir, böylece onu yüksek etkilenebilirlik haline getirir, kontrolü eline alır ve onu kendi tabiriyle Batık Yer’e gönderir. Yerin altına.
Bu hipnoz sahnesi üzerine çok konuşulabilir. Orada kullanılan malzemeler çok iyi ayarlanmış. Fincanı tekrar tekrar karıştırarak çıkan sesle yüksek etkilenebilirlik haline canlı tutarken onu hatıralarındaki hisleriyle alt ediyor. Tekrar tekrar.
Sanki tesadüf imiş gibi o hafta sonu bir parti düzenlenmektedir. Partideki herkes Chris’i tanımakta ona alaka göstermektedir. Tabii aslında herkesin onu satın almak için bir açık arttırmaya geldiğinden haberi yoktur. Burada daha evvel kaybolan zenci bir adamı görür, fakat çok farklıdır. Chris, arkadaşı Rod’a göndermek için cep telefonundan gizlice onun fotoğrafını çekmek ister, fakat bu arada flaş patlar. Bu sırada her şey durur, adamın kendine gelmiştir Chris’e “Get out!” diye bağırır, fakat o an ne biz ne de Chris hiçbir şeyin farkındayızdır.
Daha sonra öğreneceği gibi aslında zayıf düşen insanlar kendi bilincini, ele geçirdikleri zencilere, daha kuvvetli oldukları içinmiş, aktarmaktadır. Lakin bu Black Mirror bölümlerindeki gibi değil, kanlı ameliyat ile oluyor. Hipnoz bunun ilk aşaması. Flaş patlaması da derinde kalan asıl benliği bir nebze ortaya çıkarmaktadır.
Black Mirror demişken, burada Rose’un hiçbir şeyden haberinin olmadığını ve en son ana kadar rol yapmağa devam edebilmesi gerçekten takdire takdire şayandır; adeta rol içinde rol oynamaktadır. Dahası Chris rolünü oynayan Daniel Kaluuya, bir Black Mirror bölümünde yine bir kadın tarafından yüzüstü bırakılmıştı; tesadüf mü, bilmiyorum.
Filmdeki diyaloglar özenle seçilmiş, mesela “etrafta çok fazla beyaz varsa endişelenirim” gibi altı dolu konuşmalardır. Yönetmenin de bir zenci oluşu tabii olarak filme sirayet etmiştir.
Filme gizem demeği hak eden tarafı, film boyunca öğrenilenden fazlasının olmasıdır; her şey finale saklanmamış, yavaş yavaş sunulmuş. Aslında herkes ne olduğunun farkında olsa da bizim hadiseleri tam olarak kavrayışımız finalde vuku buluyor. Dahası bu son derece başarılı bir oyunculuk ile sergileniyor ve keyif veriyor.
Finalinde Chris’in içinde biriktirdiği beyaz nefretini dışa vurduğunu, ondan beklemediğimiz bir vahşilikte görmekteyiz. Ameliyat için yakalanmış, bir odadaki sandalyeye bağlanarak psikolojik olarak hazır hale gelmesi beklenmektedir. Lakin hipnoz haline geçmekten kendini korur ve doğru anı bekler; dahası karşısına çıkan herkesi öldürür. Hele finalinde Rose’u boğar iken Rose’un gülümsemesi ve böylece kendine gelip vazgeçmesi, bir mantığa sığmıyor.
Kapan filmi, tamamen gerilim olmamakla beraber Rod karakteri ile gerilim-komedi tadını tutturmaktadır. Burada Jordan Peele’nin aslında komedyen olması etkili olmuş. Gerilimi komedisiyle destekleyen Lil Rel Howery‘nin canlandırdığı bu karakter, her şeyin bittiği ve artık en kötüsünün beklendiği bir anda gelecektir. Get Out filmi bütün bu zenginliği ile kendisini sevdirmeği başarıyor.
Ayrıca Kapan filminin ırkçılığa hep alıştığımız dram ile değil de korku ile yaklaşması filmi orijinal yapan başka bir unsurdur.
Jordan Peele’nin Get Out filmi izlemeğe değer bir film, lakin En İyi Özgün Senaryo Oscar’ına değer miydi, kısmen evet. Buna rağmen Kapan filmi veya Türkçe ismiyle Kapan filmi, son derece tatmin edici ve kedisine hayran bırakan sinematografisi ile, sonuna denk koruduğu gizemi ve ütopik havasıyla ve harika oyunculuğu ile izlemekten zevk alacağınız bir film olacaktır. Son olarak Get Out filmi kesinlikle Jordan Peele’nin bir şaheseridir. Jordan Peele‘yi sinema dünyasına harika bir giriş ile tanıtmıştır.
Get Out filmine puanım: 7,9/10
Tabii mühim olan sizin ne düşündüğünüzdür. Kapan filmini seyrettiğiniz mi veya seyretmeği düşünüyor musunuz? Jordan Peele filmlerini nasıl buluyorsunuz? Lütfen Kapan veya Get Out, nasıl diyorsanız, hakkındaki düşüncelerinizi yorumlar kısmında paylaşmaktan çekinmeyin.
Daha fazlası için sitemize ve yine kültür sanat, fikir ve edebiyat ile alakalı paylaşım ve tartışmaların yapıldığı forumumuza mutlaka göz atın.
Benim cidden ürktüğüm bir filmdi, hatta yarım bırakmak zorunda kaldım.