Hayatta en iğrendiğim şey kelime uydurmaktır; kaideye aykırı, ne olduğu belli olmayan, soysuz kelimeler. Lakin eğer kaideye aykırılık bulunmuyor ve hakikaten ihtiyaç varsa elbette kelime türetmekte bir mahzur yoktur. Eğer türetilmeseydi Azeri kardeşlerimiz gibi computer diyecektik. Lakin bu işin bir akademi tarafından kelimenin sosyolojik ve pratik taraflarını ele alarak sistemli, daha mühimi ise kaideye uygun olarak ve dil zevkini yıpratmadan yapılması gerekir. Hangi akademi, derseniz cevap veremem. Ermenice olan örneğin kelimesini kullanan akademisyenler tarafındansa bırakın kalsın.
Astronot, TDK lügatinde uzay adamı manasındadır. Fransızcadır ve geldiği yerde astronaute diye yazılır. Orijinal haline bakarak kelimenin Türkçeleştiğini söylemek isteyenler hiç buna niyetlenmesin, çünkü türetmek nedir bilmeyen Azeri lehçesinde de bu vaziyette bulunan kelimeleri tayin etmek mümkün değildir. Bizde de buna misal çoktur. Basit bir numune ister iseniz çikolata kelimesini söyleyebilirim; muayeneye başlayabilirsiniz. Bunu değiştirmeğe niyet edilmesin, çünkü çikolata bizde uzun bir müddet yaşadı, yaşıyor ve yaşayacak. Bu tecrübeyi çöküp atamazsınız. Lakin astronot yahut kozmonot böyle değil; henüz o sahada bulunmuyoruz ve bu kelimeler yalnızca her gün önünden geçip gittiğimiz bir vitrinde duruyor. Bazen önünde durup iştahla seyrediyoruz.
Bu kelimenin, astronotun Türkçe karşılığını bulmak vazifesini üzerime alıyorum ve uzun bir müddet üzerinde mesai harcadığım çalışmamı sizlere sunuyorum.
Astronotun Türkçesi:
Astronotun Türkçesi olan kelimemiz, bir birleşik kelimedir; gök ve insan kelimesinin kısaltılmışı olan in kelimesi ile oluşur. Eğer in kelimesiyle alaka kuramadı iseniz in misin cin misin tabirini hatırlayınız; in, insan demektir. Dahası ortadaki k harfi telaffuzda zorluk peyda edebileceği için onu g’ye kalp ettiriyoruz. Buna misal Türkçede çoktur. Böylelikle nihai kelimemiz ortaya çıkıyor: Gögin.
gök + in = gögin
Manası: Gök insanı, uzay insanı, uzay vazifesi yapan kimse.
Misal cümleler: Halil ESEN aya ayak basan ilk Türk gögini oldu. Mars vazifesi için göginler eğitim alıyor. Gögin kıyafetleri hususi olarak üretiliyor… Falan.
Astronotun Türkçesi olan bu kelimeyi az evvel doğurduk. Onun yaşaması için hayatımıza adapte etmeli, edebi eserlerimizde kullanmalı, günlük lisana sokmalıyız. Nihai kararı ise Türk fonetiği verecektir. Ya ölecek ya yaşayacak. Geçmişte uydurulan kelimelerin yaşamasının en mühim sebebi ders kitaplarına girmesidir. Eğer gögin kelimesi de bir otorite tarafından kabul edilip ders kitaplarına girer ise payidar kalacaktır.
Bir gün uzaya kendi imkanlarımızla Türk göginleri gönderebilmek arzusuyla.
Daha fazlası için sitemize ve yine kültür sanat, fikir ve edebiyat ile alakalı paylaşım ve tartışmaların yapıldığı forumumuza, hususi olarak Lisaniyat alanına mutlaka göz atın.
Bu kelime gök ve insan kelimesinin ilk hecesi alınarak yapılmış. Türkçede kelime böyle oluşturulmuyor. Türkçeye ait olmayan bir sistem kullanılması burada yanlıştır. Bu kelimenin buluş kampanyası sırasında uzaycı kelimesini önermiştim. Şu anda bu yazıyı yazarken gök ile uğraşan bir kişiye karşı Türkçe sorgulamalı konuşma metoduyla “gök senin işinse gökle iş işleyende işçi olur. bu işi işleyene dışarıdan bir Türkçe ifade olarak kısaca “gökişin” denir. burada Türkçenin kendine has ünlü harf düşmesini de kullanarak GÖKŞİN kelimesini naçizane yorum olarak yazıyorum.
Yazıda belirttiğim gibi in kelimesi insan kelimesinin kısaltılmışı olarak tabirlerde kullanılan bir kelimedir. Yani buradaki maksat ilk heceyi almak değildir. Dahası küçük bir misalle şehir isimlerimizi gösterebileceğimiz üzere iki ismin birleşip tek bir isim oluşturduğu makuldür. Bu bapta yanlış yok gibi görünüyor. “Gökişin” ve nasıl ünlü harfin atıldığını anlayamadığım “Gökşin” kelimesine gelirsek bu bana “bakan” kelimesini hatırlattı. Bakmaktan bakan, vekil veya nazır kullanılmasın diye ortaya atılmış. Lakin mevzu ayrı. Bu ve benzeri kelimelere biraz daha uzaktan bakıldığında “astronot” kelimesinin Türk fonetiğinde yer ettiği seslerin yanında çok cılız veya kibar kaldığını görmek mümkün oluyor. İleri sürdüğünüz gökşin kelimesini de -esasında gögin’den bir harf farklı- cümle içinde kullanımında bunu fark etmek tabiidir.
– Büyünce ne olacaksın evladım?
– Gögin olmak istiyorum öğretmenim.
Kelime güzelmiş de, henüz yaygın bir kelime değil halk arasında ve TDK nin sözlüğünde de yok henüz.
Teşekkür ederim. Bir gün belki. Fakst TDK zannımca bu zamana kadar yaptığı gibi sadece mazisi olan kelimeleri kovup geçmişle bağı koparmak ve ecnebi lisanlarının istilasına göz yummak harici pek oralı olmayacak. Yaptığı güzel işler de çok ama diğerleri daha çok.