Türkçe sondan eklemeli Altay dilleri ailesinde bulunan zengin bir dildir fakat gittikçe değişiyor. Bu değişmeler dilin yok olmasının habercisi mi?
Dil bir milletin kültürü, yaşayış biçimi ve zihniyetidir. Dil değişirse düşünceler değişir .Bu değişim kültür değişikliğini getirir. Atatürk bunu şu sözüyle ifade etmiştir: ''milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. Türk milletindenim diyen insan ,her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır .Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.''
Dil bir millet için bu kadar önemliyse neden değişip fakirleşiyor? Dünyada meydana gelen gelişmeler, teknolojik buluşlar yabancı kavramları birlikte getiriyor. Bu en uzak örneklerden biri. Ülkemizde çoğu mağazalar, dükkanlar hatta lokantalardaki menülerde bile yabancı kelimeler görmek mümkün. Bunun sebebi insanlar yabancı kelimelerin ortamın statüsünü arttırdığını düşünmesi fakat kendi dilimizin zenginliklerinden yararlanmak bize daha katkı sağlayacaktır. Gençlerimiz arkadaşları arasında ya da mesajlaşırken daha havalı olduğunu düşündükleri yabancı kelimeleri ve kısaltmaları kullanıyor. Bu dilimizin fakirleşmesine neden oluyor.
Yirmi birinci yüzyıldayız. Gelişmelerin en yoğun olduğu dönemde. Türkçemizi korumak yerine neden başka dillerin boyunduruğu altında kalalım? Bir ülke dilini ve kültürünü kaybettikçe yok olur. Geliştikçe değişmeyelim. Türkçeyi kurtaralım.
Ayşe Naz Yeşilkaya
Beldemize daha yakın olmak için uygulamamızı kurun; herhangi bir uygulamadan çok daha hafif ve güvenli.
Şimdi değil
-
halilesen
Halil ESEN
Doğrulanmış
Bu profil, orijinal olup gerçek bir kimseyi temsil etmektedir. - Mesajlar: 1408
- Kayıt: 11 Haz 2020, 16.22
- Ad Soyad: Halil ESEN
- Cinsiyet: Bay
- Konum: Bursa
- Profil: Doğrulandı
- İrtibat:
Bir lisanın zamanla değişmesi çok tabiidir. Çünkü -hele bizim gibi göçebe ve savaşçı bir millet için- coğrafya değişir, öf ve adetler değişir; yeni aletler, ilimler ve sair mefhumlar ortaya çıkar. İster istemez o devrin popülerliğinden etkilenir. Fakat değişim, demek istediğiniz gibi o lisanın fakirleşmesine sebep olmamalıdır. Fakat değişim zaruridir ki bundan değil yüz sene, 500 yıl öncekiyle 1000 yıl önceki Türkçe aynı değildir.
Yazınızın biraz sığ gibi geldi bana, birçok mühim şeyden bahsediyorsunuz, daha detaylı, yazıya hakim ve kitabi bir üslupla gidebilirdiniz. Dahası eminim ki daha iyisini yazabilirdiniz. Çok teşekkürler, kaleminize sağlık.
Yazınızın biraz sığ gibi geldi bana, birçok mühim şeyden bahsediyorsunuz, daha detaylı, yazıya hakim ve kitabi bir üslupla gidebilirdiniz. Dahası eminim ki daha iyisini yazabilirdiniz. Çok teşekkürler, kaleminize sağlık.
-
Başrahip
Serdar Alosman - Mesajlar: 71
- Kayıt: 30 Oca 2021, 18.29
- Ad Soyad: Serdar Alosman
- Cinsiyet: Bay
- Konum: Rize
- Profil: Doğrulanmadı
- İrtibat:
Öncelikle şunu tartışmak gerekiyor, bir dil müdahale ile korunabilir mi?
Bilgisayar içün bilgisayar kelimesi ilk türetildiğinde alay konusu olmuş, makine bilgi mi sayıyor deyu çok sığ eleştiriler yapılmıştı. Aynı durum otobüs içün türetilen çok oturgaçlı götürgeçte de oldu. Fakat bilgisayar halk tarafından benimsendiyse de diğeri içün böyle olmadı.
Gerçi bu ekstrem örneği TDK kabul etmese de daha önce denenen dile uygun kelimeler de benimsenmiştir. Örneğin vali ve kaymakam içün düşünülen İlbay ve ilçebay kelimeleri halka inemedi. Buradan hareketle karşılık bulma denemeleri çözüme giden yol gibi görünmüyor her zaman.
Diğer soru Türkçeyi hangi yabancı dilden kurtarmak gerekeceği de soru işaretleri barındırır içinde. Yaygın bir yanılış İngilizce etkisi diyorsa da Fransızca, Arapça, Farsçanın Türkçe içindeki ağırlığı yekûn olarak daha fazladır. Bir misal, Türk Hukuk Sisteminde Arapça ve Farsça kelimeler çıkartılsa sistemi yeniden kurmak gerekir. Bana göre beyhude bir çabadır.
Dili geliştirmek içün insanın kendine şu soruyu öncelikle sorması gerekir. "Günde ortalama kaç kelime kullanarak yaşıyorum." Yıllar önce bu konuda bir araştırma yapıldığı ve ortalamanın 400 civarında kelime olduğu görülmüştür. Şimdi bu sayının daha da az olduğu aşikardır.
Bir kent efsanesi şöyle bir söz üretti:" Türkiye'nin dörtte üçü şiir yazıyor fakat kalan dörtte biri o şiirleri okumuyor." Burada okumak hatta yazmak da çok büyük önem arz ediyor dilin gelişmesi içün. Derdini en zengin ifadeyle anlatabilen bir milletin zaten dilini korumak gibi bir sorunu olmaz.
Bilgisayar içün bilgisayar kelimesi ilk türetildiğinde alay konusu olmuş, makine bilgi mi sayıyor deyu çok sığ eleştiriler yapılmıştı. Aynı durum otobüs içün türetilen çok oturgaçlı götürgeçte de oldu. Fakat bilgisayar halk tarafından benimsendiyse de diğeri içün böyle olmadı.
Gerçi bu ekstrem örneği TDK kabul etmese de daha önce denenen dile uygun kelimeler de benimsenmiştir. Örneğin vali ve kaymakam içün düşünülen İlbay ve ilçebay kelimeleri halka inemedi. Buradan hareketle karşılık bulma denemeleri çözüme giden yol gibi görünmüyor her zaman.
Diğer soru Türkçeyi hangi yabancı dilden kurtarmak gerekeceği de soru işaretleri barındırır içinde. Yaygın bir yanılış İngilizce etkisi diyorsa da Fransızca, Arapça, Farsçanın Türkçe içindeki ağırlığı yekûn olarak daha fazladır. Bir misal, Türk Hukuk Sisteminde Arapça ve Farsça kelimeler çıkartılsa sistemi yeniden kurmak gerekir. Bana göre beyhude bir çabadır.
Dili geliştirmek içün insanın kendine şu soruyu öncelikle sorması gerekir. "Günde ortalama kaç kelime kullanarak yaşıyorum." Yıllar önce bu konuda bir araştırma yapıldığı ve ortalamanın 400 civarında kelime olduğu görülmüştür. Şimdi bu sayının daha da az olduğu aşikardır.
Bir kent efsanesi şöyle bir söz üretti:" Türkiye'nin dörtte üçü şiir yazıyor fakat kalan dörtte biri o şiirleri okumuyor." Burada okumak hatta yazmak da çok büyük önem arz ediyor dilin gelişmesi içün. Derdini en zengin ifadeyle anlatabilen bir milletin zaten dilini korumak gibi bir sorunu olmaz.
-
halilesen ve 1 üye
-
halilesen
Halil ESEN
Doğrulanmış
Bu profil, orijinal olup gerçek bir kimseyi temsil etmektedir. - Mesajlar: 1408
- Kayıt: 11 Haz 2020, 16.22
- Ad Soyad: Halil ESEN
- Cinsiyet: Bay
- Konum: Bursa
- Profil: Doğrulandı
- İrtibat:
@Başrahip Bey'in değindiği bir noktayı açmak istiyorum. Bir kelimenin yabancı olması demek illa ecnebi bir lisana ait olması demek değildir? Mesela "hal" kelimesi Arapçadır. Fakat onun Türkçe ile kazandığı manalar Arapçada var mıdır? Bunun gibi artık bizim olan, Türkçenin fethettiği binlerce kelimeyi sırf Arapçadır, Farsçadır, hatta Fransızcadır diye kovabilir miyiz? Bu kaybedilen toprakları geri vermek değil midir?
Diğer bir nokta da kelime türetmek ve uydurmak veya uyandırmak konusudur. Hiç şüphesiz ki Türkçe bizim bildiğimiz iki bin yıl,, hatta belki çok çok daha fazla, tarih sahnesinde mevcut bulunmuştur. Dahası elbette ki her devirde zevki, hevesleri değişmiş ve gelişmiştir. Yeni fetihlerle büyümüştür. Fakat onu ifadedeki zenginliğini görmezden gelip kelime bakımından zenginleştirmek namına bu fetihlerden vazgeçip bilgisayar gibi yeni mefhumlara kelime bulmak yerine daha çok eskileri yıkıp yenilerini bulmak fakirleşmenin en adisini ortaya koymuştur. Çünkü eskilerin getirdiği o iki bin yıllık tecrübeyi adeta hafızalardan silmeğe başlamıştır bu hareket. Dahası eski kelimelerin uyandırışı da mevcut zevke nispeten aykırı gelip Serdar Bey'in dediği gibi halk tarafından kabul görülmemiştir.
Diğer bir nokta da kelime türetmek ve uydurmak veya uyandırmak konusudur. Hiç şüphesiz ki Türkçe bizim bildiğimiz iki bin yıl,, hatta belki çok çok daha fazla, tarih sahnesinde mevcut bulunmuştur. Dahası elbette ki her devirde zevki, hevesleri değişmiş ve gelişmiştir. Yeni fetihlerle büyümüştür. Fakat onu ifadedeki zenginliğini görmezden gelip kelime bakımından zenginleştirmek namına bu fetihlerden vazgeçip bilgisayar gibi yeni mefhumlara kelime bulmak yerine daha çok eskileri yıkıp yenilerini bulmak fakirleşmenin en adisini ortaya koymuştur. Çünkü eskilerin getirdiği o iki bin yıllık tecrübeyi adeta hafızalardan silmeğe başlamıştır bu hareket. Dahası eski kelimelerin uyandırışı da mevcut zevke nispeten aykırı gelip Serdar Bey'in dediği gibi halk tarafından kabul görülmemiştir.
-
halilesen
Halil ESEN
Doğrulanmış
Bu profil, orijinal olup gerçek bir kimseyi temsil etmektedir. - Mesajlar: 1408
- Kayıt: 11 Haz 2020, 16.22
- Ad Soyad: Halil ESEN
- Cinsiyet: Bay
- Konum: Bursa
- Profil: Doğrulandı
- İrtibat:
-
halilesen
Halil ESEN
Doğrulanmış
Bu profil, orijinal olup gerçek bir kimseyi temsil etmektedir. - Mesajlar: 1408
- Kayıt: 11 Haz 2020, 16.22
- Ad Soyad: Halil ESEN
- Cinsiyet: Bay
- Konum: Bursa
- Profil: Doğrulandı
- İrtibat:
@ayşenaz Hanım affınıza sığınarak daha iyi anlaşılması ve aramalarda daha çok dikkat çekmesi namına başlığın önüne "Türkçe" ibaresini koydum. Bu bir problem olur mu? İsterseniz evvelkine raci edilebilir.