Girdap (2) - Muharrem DELİBAŞ

[küntagsu]

Aşk rüzgârı kırdı kolum, kanadım.
Parselledin gönlüm hep, adım adım.
Bozuldu düzenim, kalmadı tadım,
İçinden çıkılmaz hal ettin beni.

Feleğim şaşırdım seni görünce!
Gönlüme aşkının sihri girince,
Kalbim pâreledin, kaşın gerince,
Yüzüne serpilmiş çil ettin beni.

Misk ü amber kokar, güneşten tenin,
Bahtım karasıdır, yüzünde benin,
Gönlümün peteği nârin bedenin,
Aşkınla süzülmüş bal ettin beni.

Arsız rakiplerden, sırnaşık dilden,
Kıskanırım seni, mızraptan, telden.
Gönlüm yanmış sana, ne gelir elden?
Yıldızına muhtaç fal ettin beni.

Deli gönlüm ince sızı bürüdü.
Görmezliğin beni yerde sürüdü.
Kıskançlık gamıyla sinem çürüdü.
Surları yıkılmış kal’ettin beni.

Sohbetine dalan zevkle kurulur,
Sevdakârın can evinden vurulur.
Halim görenlerin yüzü burulur,
Lime lime olmuş çul ettin beni!

.............
Muharrem DELİBAŞ

[halilesen]

Birinci bölümde bahsettiğim parça, yani mısra bütünlüğü yerine bent bütünlüğü ve şiir genelinde kara sevdanın mevzu oluşu bütünlük babında daha sağlam görünüyor.

Kaleminize sağlık, şiiriniz daim olsun.

[küntagsu]

Halil Bey, övgülü yorumunuz için teşekkür ederim.