2 mesaj
 946
"Türkçe bir kuş dili olmadığı için bir Türk dili yok, koskoca bir Türk lisanı vardır!"
Cevapla
#1 ·
Mesajlar: 1
Kayıt: 14 Haz 2021, 20.47
Ad Soyad: İlayda Yılmaz
Cinsiyet: Bayan
Konum: Bolu
Profil: Doğrulanmadı
Dil: Kendisine özgü kuralları olan, canlı bir varlık olan, temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılan, gizli anlaşmalar düzenine sahip olan, seslerden örülen, toplumsal bir kurum olan yapıdır. Dil Fakirleşmesi: Bir dilin doğru kullanılamamasına, yeni ifadeler ve sözcüklerle geliştirilememesine bağlı olarak anlatım kapasitesinin düşmesidir. Dilin özensiz ve yanlış kullanımı, yabancı sözcüklerin kullanımı, Türkçe öğretimindeki yetersizlikler, sözcük ve terim üretmedeki yetersizlikler, anlatım bozuklukları, yazım yanlışları, söyleyiş yanlışları, gereksiz uzatmalar veya kısaltmalar, ince söylenmesi gereken seslerin kalın, kalın söylenmesi gereken seslerin ince söylenmesi, ses düşmeleri, gereksiz ses türemeleri, yumuşatılması gereken seslerin sert söylenmesi, yanlış vurgu ve duraklamalar dilin fakirleşmesine örnektir. Bunun için önce anneden sonra aile çevresinden daha sonra toplumdan öğrenilen ana dil eğitimi doğru bir şekilde verilmelidir. Çünkü çocuğun dünyayı algılayışı ana dili ile gerçekleşir. Devletin varlığını koruyabilmesi için okullarında ana dilini seven, onu iyi şekilde kullanan bireyler yetiştirmelidir. Ana dili eğitim ve öğretim programı ülke koşullarına göre yapılmalıdır. Çocuklara farklı kategorilerde dergiler ve kitaplar okutulmalıdır. Örgün ve yaygın eğitim kurumları, sanatçılar, yazarlar Türkçe’nin doğru kullanılmasına öncü olmalıdır. Basın yayın kuruluşları Türkçeyi doğru kullanmalıdır. Çünkü ülkemizde görsel-işitsel basın, yazılı basına göre daha yaygındır. Dergi okunma oranı %4, gazete okunma oranı %22, kitap okunma oranı % 4 iken televizyon izlenme oranı % 94'tür. UNESCO’nun yaptığı araştırmaya göre ülkemizde kitap okuma oranı 1/10.000’dir. Teknolojik gelişmelerle basın-yayın araçları Türkçe’nin yapısını bozmakta, yozlaşmasına ve kirlenmesine neden olmaktadır. Dizilerde, reklamlarda, yarışmalarda, spor programlarında hatalı kullanımlar olmamalıdır. Haber programları izlenme oranını arttırmak ve seyircinin dikkatini çekmek için flash, flash, flash gibi tabirler kullanılmamalıdır. Yerli ürünler yabancı adlarla tanıtılmamalı, yabancı sloganlara yer verilmemelidir. Dilin parçası ve zenginliğinin göstergesi olan yöresel kullanımlar dizilerde çok kullanılmamalıdır. Spor programlarında korner, transfer, penaltı gibi terimler çok kullanılmamalı, maç yorumlarında argo ve kahvehane ağzı kullanılmamalıdır. Yazılı basında isimler Fanatik, Radikal, Tercüman; Capital, Aktüel gibi yabancı isimler olmamalıdır. Yazı dili, halk arasında ve öğretim süreçlerinde en iyi, en doğru, en güzel olarak nitelenen dildir. Bölgesel ve sözlü dilin bir tür karşıtı olan yazı dili, aynı zamanda ölçünlü dildir. Yazı dili ile ana dili becerisini üst düzeyde kullanarak iyi seçilmiş sözcükler, kısa veya uzun, ancak iyi düzenlenmiş cümleler ve anlatım stratejileri ile kısa ve çoğu zamanda kendini daha iyi anlatabilir. Yayımcılık kısır bir söz varlığıyla yapılmamalı, yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde öğretimin farklı olduğu bilinmeli ve okullarda verimli yabancı dil eğitimi için önlemler alınmalıdır. Dil gümrüğü uygulamasına geçilmelidir. Sözcük ve terim üretimine yeterince önem verilmelidir. 1930'lardan 1980'lere kadar yürürlükte olan çeşitli iş yerlerinin levha ve tabelaların Türkçe olması şartı yeniden yürürlüğe girmelidir. Türkçenin yozlaşmaktan korunması için hazırlanan Türk Dilinin Kullanılmasına İlişkin Kanun tasarısı, düzenlemeler yapılarak yasalaşmalıdır. Lingua Franca: Yoğun dil temaslarının olduğu bölgelerde ortak iletişim aracı olarak kullanılan dildir. Uluslararası dil, küresel dil, ortak dil, olarak da adlandırılmaktadır. Orta çağlarda Batı dünyasında Latince, İslam dünyasında Arapça, modern çağlarda önce Fransızca, sonra İngilizce ortak dil olmuştur. Günümüzde dünyanın lingua francası İngilizcedir. İngilizce, pek çok dili etkilemektedir. İngilizcenin dünya pazarında kendisini kabul ettirmesi sonucunda başka ülkeler de ürettikleri ürünlere İngilizce adlar vermektedir. Akademik yükselmelerde değerlendirmeye alınan bilimsel makalelerin Türkçe değil yabancı dilde, çoğunlukla da İngilizce yazılmasının teşvik edilmesi üstelik her bilim dalının geçerli yabancı dili farklı iken bütün bilim dallarında tek bir yabancı dili geçerli kılmak bilimsel bir yaklaşım değildir. Türkçe’nin Fakirleşmemesi İçin Neler Yapılmalı? a)Kelime hazinesini artırmak, kelimelerin anlamlarını öğrenmek.
b)Gramer kurallarını öğrenmek, telaffuzlara dikkat etmek.
c)Vurgulama ve tonlamalara dikkat etmek.
d)Argo, küfür, kabalık içeren kelimeleri kullanmamak.
e)Bol bol edebi eser okumak.
f) Sözlük okumak.
g)Yabancı dillerden Türkçeye giren kelimeler yerine Türkçe kelimeleri kullanmak.
Beldemize daha yakın olmak ve daha gelişmiş bir tecrübe için uygulamamızı kurun; herhangi bir uygulamadan çok daha hafif ve güvenli. Şimdi değilYükle
Kullanıcı avatarı
#2 ·
Mesajlar: 1723
Kayıt: 11 Haz 2020, 16.22
Ad Soyad: Halil ESEN
Cinsiyet: Bay
Konum: Bursa
Profil: Doğrulandı
X (namıdiğer Twitter): halilsncom
Beğendi : 806
Beğenildi : 768
Evvela dil ile lisan mefhumlarının farklılığına dikkat etmemeniz okurken kelimelere daha çok dikkat etmeme sebep oldu, elbette hepsinden burada bahsedip yazınızın mahiyetini azaltmak istemem; (Bkz: Dil Başka, Lisan Başkadır; Neden Zarf, Sebep İsimdir; Nitelik ve Nicelik; falan)

Diğer yandan bu, benim de edindiğim bir fikirdir: Nasıl duyarsak öyle konuşuruz. Daha evvel forumda bahsetmiş olmam lazım, konuşurken ezbere konuşuruz. Sadece meyda değil, lisanın l'sinin geçtiği her yerde çok çok dikkat edilmeli ve hem maddi hem manevi denetime tabi tutulmalıdır.

Birkaç şeye işaret etmek istiyorum: Şu kullanılmasın, bu bize uygun değil, ifadelerinin altının dolu olması gerekir; bundan maksat bizde o kelimelerin yerine kullanılabilecek bir kelime olmalıdır. Çok basit bir numune: Çikolata. Bir tane daha: Kablo. Dahası: telefon, elektrik, maske ve saire ve saire...

Kendi lisanını bilmeyenlerin ecnebi lisanı öğrenmeğe gayret ettiklerini görmekteyim ki aynı ana lisanları gibi o lisanı da adamakıllı anlayamayacaklarına şüphem yok. Öğretilmelidir, hatta çok çok iyi öğretilmelidir; lakin evvela kendimizinkini.

Makalenizde paragraf kullanmadığınız için okuyucular zorlanabilir ki albenisi de kaybolmaktadır. Ona dikkat etmenizi tavsiye ederim, düzenleyebiliyor olmanız gerekir. Diğer türlü okuması ve akıl tutulması zor oluyor.

Bizler O Belde'de lisaniyat üzerine daha fazla teksif etmeğe çalışıyoruz. Her ne kadar baş tadımız şiir ön planda olsa da lisaniyat da en az şiir kadar burada kıymetlidir.
Forumda başlıklara cevap yazabilmek için kayıtlı ve giriş yapmış olmalısınız.
Cevapla
Paylaş:

  • Benzer Konular