Nasılsa ismini duymuş ki bendegânından ,
Hüsâm Efendi’yi aldırmak istemiş Sultan.
İrâdeler geledursun, o, i’tizâr ederek,
Saray civârına yaklaşmamış, değil gitmek.
Bu izz ü nâz üzerinden epey zaman geçmiş;
Günün birinde, Beşiktaş taraflarında bir iş,
Sürüklemiş o havâliye Mesnevî-hânı .
Duyunca vak’ayı Abdülmecîd’in erkânı,
“Çağırtalım mı?” demişler; “Evet” demiş, Hünkâr;
Takım takım yola çıkmış hemen silâhşorlar.
Hüsâm Efendi henüz Dolmabahçe’lerde iken,
Gelip yetişmiş adamlar, üçer beşer, geriden.
– Efendimiz bizi gönderdi, çok selâm ediyor;
“Görüşmek istiyorum, kendi istemez mi?” diyor:
Uzun değil ki saray, işte dört adımlık yer;
Hemen dönün, gidelim, hiç düşünmeyin bu sefer!
Dönün, ricâ ederiz...
– Dinleyin, sabırlı olun:
Ben elli beş senedir teptiğim yegâne yolun,
Henüz sonundan uzakken, tükendi gitti ömür;
Tutup da bir geri döndüm mü, yandığım gündür!
Mehmet Akif Ersoy
Hilvan, 4 Şubat 1342 (1926)
-
mehmetakifMehmet Âkif ErsoyYâd Profili 10 Nis 2021, 19.17
120 gönderi
- Mesajlar: 120
- Kayıt: 10 Nis 2021, 19.17
- Ad Soyad: Mehmet Âkif Ersoy
- Cinsiyet: Bay
- Konum: İstanbul
- Profil: Doğrulandı
Forumda başlıklara cevap yazabilmek için kayıtlı ve giriş yapmış olmalısınız.
-
- Benzer Konular
-
-
Son mesaj: Son mesaj mehmetakif
-
-
Son mesaj: Son mesaj mehmetakif
-
-
Son mesaj: Son mesaj mehmetakif
-
-
Son mesaj: Son mesaj mehmetakif
Beldemize daha yakın olmak ve daha gelişmiş bir tecrübe için uygulamamızı kurun; herhangi bir uygulamadan çok daha hafif ve güvenli.
Şimdi değil