Öncelikle tebrik ederim Muharrem Bey.Duygularınızı yıldızlarla çok güzel anlatmışsınız.Şiirinizi okurken sanki yıldızları anlatan duygu yüklü,edebi ifade açısından zengin bir deneme okuyormuş hissine kapıldım nedense.Hem şekil hemde kafiye ve ahenk açısından daha farklı bir şekilde sunulabilir miydi acaba?Tabii ki bu şiir sizin gönlünüzden kağıda bu şekilde aksetmiş.Bu şekliyle de beğendim şiirinizi.Kaleminize,gönlünüze sağlık. Yusuf Bey, önce yapıcı, içten yorumunuz ve öneriniz için teşekkür ederim. Şiirde yıldızlarla ilgili denemeye yaklaşan...

Duygu ve düşünceyi iyi örmüş, usta bir dille akıcı bir şiir yazmışsınız. Kaleminize ve yüreğinize sağlık.

Ahmet Bey, yorumunuz için teşekkür ederim.

Yıldızlar; gönül defterimin altın varakları, Eskisi gibi değil insanlar Bir uzaylı eskizi gibi Dinlemiyorlar bile derdimi Kalbimi yine size açıyorum yıldızlar Sizsiniz sözlerime en güzel simge Çok borçluyum size imge imge Yaldız yaldız düştünüz şiirlerime Gah altın gah elmas kattınız Donattınız şiirlerimi parlattınız Işıklar taşıdınız gönlüme Kutup Yıldızından kuyruklu yıldızlara Samanyolu’ndan en uzak galaksiye kadar Yare kalbimden taç yaptınız. Haber verdiniz yarin uykularından Beni görsün diye dua ettiğim Her biri ömre değer kıskandığım rüya...

Dolu ve akıcı bir şiir. Yüreğinize ve kaleminize sağlık.

Ahmet Bey, teşekkür ederim.

Teşekkür ederim. Şiirimi paylaşımınızdan memnuniyet duyarım.

Önce gözlerin var kalbimi alan
Esrârı meçhulün kapısı mıdır
Güzelliği sende görerek talan
Eden tende aşkın hırkası mıdır

Yüzün var ya yüzün, kalbimde başak
Gecemi ağartan ebedi şafak
Krater göllerinden daha da berrak
Ol Mimar’ın bende yapısı mıdır

Saçının sihrinde büyülü gözüm
Defineye döner sayende sözüm
Sevdiğim, dünyada varsa tek çözüm
Hayrani’ye sürgün cezası mıdır

Muharrem Delibaş

Gördün mü bir kez gözlerini yumup da
Telaşların tükettiği dünyayı sakince
Bilge gözlerinle?
Huzuru yitik gönüllere karışmadan
Ansızın bir inziva vakti sana yoldaş olan
Güneşi izledin mi kızaran gurupta?

Muharrem Delibaş

Mümine Hanım, değerli yorumunuz için müteşekkirim. Sizin de okuyan gözlerinize, anlayan izanınıza sağlık diliyorum.

Ömer Bey, samimi ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Naçizane bir şeyler karalamıştım eskiden, onları çıkarıp heybeden, dizdim yeniden.

Bu şiir daha güzel olabilirdi biraz daha baksa aynaya diye düşündüm fazlaca kurallı cümlelere çatık bir kaşla bakarak. Farklı şiiriniz için kutlarım yürekten sizi.

Seyrederken fildişi kuleden sevdalar âlemini Gönüllü kırdık dümeni kalemler deryasına Gördük ki milletlerin şair ve yazarları En şahane ustalıkla söyletmişler lisanları Beyin ve kalbin harmanı kitapları Sende toplanmış yaratıcılığın emsalsiz kurgusu Sen öğretirsin bilgelik dolu insanlık vurgusu A’dan Z’ye bulursun her aradığını Bin bir kalemin yazdığı hayata dair her konu Hayal edersin Leyla’nın saçlarını taradığını Anlattığı tümüyle insan içindir enikonu Sen gösterdin hem somutu hem soyutu Beyin ve kalbin birleşimi sihirli örgüsün Yazdın söyle...

Çok kullanılan sözleri yanık bir türkü tadında içten, açık ve akıcı bir dille işlemişsiniz. Yüreğinize sağlık.

cagrikutaydogan yazdı: ↑25 Nis 2021, 04.01 Gazelinizi çok beğendim. Teknik bakımdan kusur yok denilebilecek kadar az. Ayrıca kullandığınız dil de pek ağır sayılabilecek bir dil değil. Bu yüzden kolayca herkes tarafından hem okunabilecek hem de anlaşılabilecek bir şiir olmuş. Kaleminize sağlık. Ayrıca tebrikler. Şiirleriniz daim olsun.

Kıymetli sözleriniz için teşekkür ederim. Ben de sizin ve diğer arkadaşların yükselen şiir zirvesini görmeyi yürekten umuyorum. Esen kalın.

Yusuf Bey'e ve Atahan Bey'e tebrikleri için çok teşekkür ederim.

halilesen yazdı: ↑24 Nis 2021, 00.34 Tebrikler! Şiiriniz Haftanın Şiiri oldu. Sosyal medyada hesaplarımızda paylaşalım mı?

Tabii ki paylaşabilirsiniz, memnuniyet duyarım.

Elbette ki bu forumun değerli üyeleri yazacağım bilgilerden haberdardırlar. Necip Fazıl, 1904, Nazım Hikmet 1902 doğumlu. İki şair de yurt dışını görmüşler, biri ( Nazım Hikmet) o zamanki genelkurmay başkanının da yönlendirmesiyle Türk ordusunu isyan suçundan (sanırım 1937) hapse atılmış, ardından 1950'de af yoluyla çıktığı hapisten Sabahattin Ali'nin 1949'da öldürüldüğü gibi askere alınarak öldürülme korkusuyla yurt dışına kaçmıştır. Ömrü boyunca yurt özlemi içinde başka ülkelerde yaşamış, belki de hayatının her anını şiire dökmüştür. Kuvayı M...

Didaktik şiiriniz anlamsal ve ahenksel olmayan bazı dize tekrarları olmasa ve şiirin son dizesi "boşu boşuna" olsa bana daha müteessir olurdu. Yüreğinize sağlık.

Zaman zaman değişik algı kaynaklarının benliğe tasallutu olan sigara, "sevgi ve efkarın ciğerden tüten dumanı" gibi bir yaklaşım bana her zaman itici gelmiştir; çünkü sevenin gerçek ya da hayali sevdiğine sağlıklı ve iyi görünme isteğini felç eder. Hele de sevdiğini düşündüğü birinin yanında, onu rahatsız ederek sigara dumanına boğmak, boğan kişi babası da anası da olsa bana çok bencil geldi her zaman. Sonuçta sigarayı neden ne olursa olsun yaşı kemale ermiş biri olarak hiç kimseye yakıştıramam. Burada sigaradan şiire basamak yapmışsı...

Doğanın canlılığını ve coşkusunu doğal yansıtmışsınız. Noktalamada hassassınız. Bazı dizeleriniz arasında anlam bağı kuramadım. Mesela ilk bölümün son dizesi diğer üç dizenin devamı değilim, diyor sanki. Anlam bakımından "bir tek ben beyazım" sözünü son bölüm dışında destekleyecek sözlerinizin olması şiirinizi daha bütünsel ve etkili kılardı diye de düşündüm sanki. Başta doğa duyarlı olmak üzre dokunaklı şiirlerinizi okumak dileğiyle yüreğinize sağlık.

Ufuklar dar gelmiş bakışlarına Bulutları aşmış gözlerin Daha ötesi var diye düşünürsün. Sığmaz ufuklara Düşüncelerin güneşle yarışır Mustafa'm..... Azim sende karar sende Aşılmaz iraden çelik serde Direnmek varsa zalim kaderde Dağılır sisleri ülkemin Mustafa’m Bilgi bilgi sızarsın aklın ışığıyla Güzel yurdumuzun dört bir yanına İşte soylu koca millet, bütün aşkıyla Her dem yaşatır bağrında seni Mustafa’m Bazen Karadeniz gözlerin dalgalı ve gamlı Bazen Akdeniz sıcak bakışlı ve heyecanlı Ve Ege’de karar kılmışçasına ısrarcı Denizlerde tuzusun gön...

Mümine Hanım başınız sağ olsun. Rabb'im annenizin mekanını cennet, sizlere de sabır ve sağlık ihsan eylesin. Şiirinizi okuduğumda acı kaybınızı anlamıştım, ama böylesi bir durumu sormak da müşkil.

Şiirinizden hareketle naçizane önerilerde bulunmak istiyorum. Ölçülü yazılmadığında şiire manaca katkısı olmayan her sözcük gereksizdir. Yerinde ve doğru kullanılan sözcük ve ekler dizelerin ve şiirin temel malzemesidir. Ayrıca anlam pekiştirip ahenk kazandırmayan sözcüklerin tekrarı da şiirin akışını zayıflatır. Bu düşüncelerden hareketle bir-iki önerim olacak 1. dizede "bu" çıkarılabilir 3. dizede "kalmış" çıkarılabilir 2.bendin 2. dizesinde "ruhlarımızın dengini" olsa üstteki dizeyle daha iyi kaynaşırdı. Son böl...

Okumaktan hazer eylediğim birkaçı müstesna kamu şiirinizi okudum; dil ve ifadenize mefluç oldum. Divan şiiri ve Osmanlıcaya vukfunuza hayranım. Gazelleriniz üst düzey bir divan şairine düello değerinde. Sanatın sorgusuzluğu ve bireyselliği veçhiyle sizi eleştirmek ne haddime. Sadece sezilerimce şiirleirinizin dilini sözlüksüz anlamak -ki sözlük de kar etmez- zor okuyanlara. Günümüz diliyle yazarsanız ne mutlu kalbini koyanlara. Muhabbet-i dil ile.