Bilmem anlar mısın şiirden, sözden
Bazıları vardır, sahtedir hepten
Lakin benim içime sığmaz yalanlar
Ne dersem içten, ne dersem yürekten

Kelam söylerim dinlemezler, boşver
Gelip yanıma bana elini ver
Gel ki bana uzanalım göklere
Yıldızları bir de yakından görüver

Gökleri sığdırıp yazdım sayfaya
Yıldızları köle ettim sevdaya
Bir bakışın vardı, dünyaya bedel
Lakin gücüm yetmedi yazmaya

Yıldız derim, gökleri derim ama
Vereceğim çok şey yoktur sana
Yüreğimi koydum, budur varlığım
Budur vereceğim, sevdadır sana

Mehmet Sığırcı

Seni sevmek istiyorum yürekten
Şüphelenme sakın bu dilekten
Biraz sevgi, biraz şiir, biraz sen
Bize daha iyi gelir herşeyden

Vakit azdır bana, yollar uzaktır
Bahaneler, serzenişler tuzaktır
Seni düşünüp yazdığım sanattır
Geriye ne varsa bana uzaktır

Yürürüm dizeleri, gel benimle
Gel şiiri bitireyim seninle
Yetmez çünkü ne hece, ne kelime
Oku şiiri, tamamla isminle

Mehmet Sığırcı

En güzel şiirlerim yarım kalanlardır
Bir türlü bitiremiyorum
Yarım kalan hayaller gibi
Koşuyor ama yetişemiyorum

Sözler diziyorum derdimi anlatmak için
Bir yerde susuyor kelimeler
Soruyorum, bu sessizlik niçin
İntihar ediyor teker teker harfler
Çünkü bu intihar soruya cevap verebilmek için

İşte öyle
Birinci kıtadan sonra sustu bu şiir
Daha doğrusu yarım kaldı
Şimdi sana söylüyorum güzel
Yeter ki virgül olma bu şiirde
Ya bu dizeyi ünlemle bitir
Ya da gel susan harflerin yerine
Bu şiiri cana getir

Mehmet Sığırcı

O usulca yağmur çoktan duruldu
Saçlarından buharlaştı katreler
Şimdi ol olabildiğince mutlu
Ruhum uzaktan seni seyreder

Güneş açtı mı bilmem gökyüzünde
Ama kesin dağılmıştır bulutlar
Daha güzel bir yerde yağmak üz're
Bulutları sürükler bu umutlar

Fırtına mı kopar bir dahakine
Bilmem, burada kuraklık mı başlar
Hevesli olurlar mı gökyüzünde
Kanatları ıslanırken hür kuşlar

Mehmet Sığırcı

Bir şerefli sanat doğsun Ruhumun latif ışığında Aklımın koruyucu gölgesinde Bu duvarlar, bu taşlar Bir şiir olsun Yaşanılabilir bir şiir Uzansın bugünden sonsuzluğa Her tuğla bir kelimede hece Her duvar bir dize olsun Yükselsin sütunlar Aklımın gölgesinde, ruhumun ışığında Kıta kıta dizilsin Bir medeniyetin kollarında Yaşanılabilir bir dünyaya doğru Bahtsız kader yorulsun Savaş çığlıklarından uzak Şiir sesine yakın her bir bucak Sonsuzluğa giden yolda Cennetin habercisi gibi Uzansın yol kenarına Dinlenmek isteyenler dinlensin Bir şiirin mısrası...

Evet, üçüncü mısra okuyamadığın olcaktı. Bence de şiir geliştirilmeye müsait ve eksikleri çok. Geliştirmeye çalışacağım. Güzel görüş ve yorumlarınız için teşekkür ederim.

Çok içten ve güzel bir şiir. Kaleminiz kavi olsun Yusuf Bey.

Ayrılma vakti geldi bu sahilden Bu dağlar taşlar bana yabancı Ben ki toy bir kaptan Dürbünü eline al da bak aşağı Bir başkasının elinde kurumuş güller Artık süslemiyor yolları Sahilde ölüm, dürbünde ben Şiirlere sürdüm duamı Sahile hayat diliyorum Rabbim'den Güvertede bir şiir esiyor Sanki bir cenaze ağıtı Kaptan yorgun, suskun Ağlıyor merhumun yakınları Öyle bir merhum ki hemen yakınımda Bir o kadar yıldızlara yakın Maziye daldım şimdi Bir bülbüldü daldan dala konan Ağaç ürktü, şiir esti Aman sakın, aman sakın! Günlerdir yoldaşlarım da yorgun ...

Ey gönlümde açan beyaz gül Koklatma kimseye Şiirlere süremediğim kokunu Anlatma kimseye Sayfalara sığmayan O güzelliğin karşısında Ezilen, küçülen ufkumu Ey aşk sahrasının güzel vahası Acımasız çöl sıcağında Ellerimin tek duası Hiçbir bedevi içmesin O yürek ferahlatan sularından Hiçbir insanoğlu geçmesin Bir tek ben geçeyim kenarından Ey gökyüzünün parlak, neşeli yıldızı Bunca parıltı arasından zor olmuyor Seni delice sevmek Boş ver gözlerini kapatanları Sen ki kıskandırıyorsun yıldızları Asıl zor olan seni yeryüzünden Ulaşamayacağımı bile bile...

Gözlerini hudutsuz bir diyara Saçlarını denize değil okyanusa Gülüşünü güneşe, susuşunu aya Benzettim yüzünü kainata Bilmem, bir ömür yeter mi Senin güzelliğini anlatmaya Bil ki içimde ne şiirler uçuyor Yakalayamıyorum onları kuyruklarından Senin yerine şiirleri bulutlar dinliyor Unutuyorum seni, kıtaları Yağdıkça bazen yaz yağmurları Dökülüyor dizeler Bulutların dinlediklerinden kalan Sen güzel bir şiirsin Dizelerin düşlerimi kovalıyor Biliyor musun heceler yetmiyor Duygusuz bu sayfalar Ben seni kalbime yazıyorum Anlamaz beni ne kalem, ne ayna...

Bir gün olur da unutursan beni
Bak sana verdiğim şiire
Bak da aklına, daha okuyamadığın
Dizeleri sen kokan şiirlerim gelsin

Bak sana verdiğim sevgiye
Bak da sana daha sunamadığım
Gözlerinin önünde şerha şerha
Parçalanan yüreğim aklına gelsin

Bak şimdi benim gözlerime
Var mı içimde bir sahtelik?
Bak da çıksın aşkım tüm gerçekliğiyle
Gözyaşlarım cana can katsın

Mehmet Sığırcı

Hey sen, gönlümün şarlatan baharı
Nasıl inanmıştım bir çiçek olduğuna
Gözyaşlarım seni nasıl da sulardı
Artık ne sen çiçeksin, ne de bahar
Umudumu nereye bıraktı bakışların
Altın kadeh çiçekleri nerede yaşar

Beni Leyla'sını arayan Mecnun etmiştin ya
Hani halime bakıp gülerdin
Bakışlarınla beni ezerdin ya
Artık ne ben Mecnun'um, ne de sen Leyla
Bırak şiirler başkasını kucaklasın
Unutulsun bu imkansız hulya

Mehmet Sığırcı

Seni arar durur gözlerim her sokak başı
Gidecek bir yerim yok, kapında kaldım
İstemem bir başka anahtarı
Bu kapı şiirle açılır sandım

Ya bana geri ver güzel anılarımı
Ya da gel, kaybolan yıllarımı yeniden yaşat
-Sensiz çalışmaz bu şehrin fırınları
-Yediğim tüm ekmekler bana bayat

veya

Gönlüm dikenlerinde ölümlere karıştı
Ama kapı önünde bir umut ve hayat
Ya bana geri ver güzel anılarımı
Ya da gel, kaybolan yıllarımı yeniden yaşat

Bilmiyorum. Şiirle veya aktarmak istediğiniz duygulara uyumlu oldu mu?

Şiirinizi çok beğendim. Lakin son kıta son dize için yetersiz kalmış gibi. Sanki son dizeyi anlatan
bir kıta daha olmalı. Onun haricinde şiir çok güzel. Bana önyargılı bir gülü düşündürdü. Kaleminiz kavi olsun.

Bir mezar olayım mezarlıkta
Yine dertli bir güz ayında
Bırakayım kendimi sorulara
Ve cevapların sesi
Sonra sen

Bir taş olayım dağ başında
Yine sensiz bir kış ayında
Bırakayım kendimi doğaya
Ve rüzgarın sesi
Sonra sen

Bir çiçek olayım yol kenarında
Yine neşeli bir bahar ayında
Bırakayım kendimi saçlarına
Ve bülbüllerin sesi
Sonra sen

Ben sen olayım seninle
Yine senli bir yaz ayında
Bırakayım kendimi şairlere
Ve şiirlerin sesi
Sonra sen

Mehmet Sığırcı

Güzel bir türkü dilime dolaştı
Söyledikçe ben seni hatırlarım
Uslanmaz kalbim aklımla yarıştı
Ben her türlü hezimeti yaşarım

Şimdi kalbe söyleyeceğim çoktur
Lakin karşımda dinleyenim yoktur
İçimde büyüyen zalim bir kordur
Ben her türlü yangınları yaşarım

Uzaklaşmak istemem asla senden
Kimden saklıyorsun kendini, kimden?
Belki yer bulurum senin kalbinden
Ben her türlü sevdaları yaşarım

Mehmet Sığırcı

Teşekkür ederim. Dörtlükteki duygular hiç yabancı gelmedi.

Belki de bu şiiri yazmak yılları almıştır da yazıya dökmek yarım saattir. Kaleminiz kavi olsun.

Evet, sizin dediğiniz gibi olursa siteye etkileşim de artabilir.

Teşekkür ederim. Bu yorumu almak beni mutlu etti çünkü şiiri duymakla hissetmek arasında çok fark var. Paylaştığınız mecrayı bana da söylerseniz ve şiirin bana ait olduğunu belirtirseniz sorun yok.

Gün Olur Asra Bedel - Cengiz Aymatov
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali
Satranç - Stefan Zweig

Nerede kaldı o parlak, bilinmez gözlerin? Kirpiklerinde şiirden taçlı sultanlar oturur Gözlerine bakınca dünyalar benim olurdu Gözyaşınla tufanlar kopardı içimde Sonra sığınılacak bir gemi olurdu gözlerin Nerede kaldı yıldızları kıskandıran gözlerin? Gülüşünle bir farklı parlardın üstüme Gözlerinden başkasına bakmayan gözlerime Bütün gökyüzünü dizerdin bir gülüşünle Şimdi nerededir asuman gözlerin, nerede? Nerede kaldı beni çölden çöle süren gözlerin? Bütün bedevileri hayran bırakmıştım yürüyüşüme Yormazdı beni çöl sıcakları, serapları Şimdi ba...

Özgür bırakacağım sevgi kuşlarını Biliyorum, sana gelecekler Senin gökyüzünden geçip Kalbinden yer seçecekler Bir rüzgar esecek yüzüne Üşütmeyecek seni asla Değerli her sözüne Bir şiir yazacaklar aşkla Karanlıklar korkutmasın seni Işık olur, sunarım sevgimi Yabancı görmesin gözlerin Ben senin, gözlerinin şairi Keşke saçlarından koparıp sana Verebilsem bir gül ya da papatya Bahar seni görmeye gelmiş Gerçek bahar saçlarında İstesem de uzaklaşamam senden Hareket etmez ne ayağım, ne de gövdem Seni sevmekten vazgeçemem Vazgeçemem asla senden Mehmet ...

Sonbaharın esamesi kalmadı
Bilirim, kışta böyle gelip geçer
Ama bak, ilkbaharın kapısı aralı
Gel, biz girelim seninle beraber

Güzelim vaktim yok, kader çizildi
Bunlar seni göreceğim son aylar
Bak, yerdeki beyaz karlar eridi
Açıldı sana uzanan bu yollar

Senin sayende öğrendim Tokat'ı
Gezmediğin yollarda arayarak
Ben seni bulurum diye burayı
Heceledim, adım adım sayarak

Mehmet Sığırcı

Ve belki dediklerimiz, belki keşke diyecekler.