Pek benzetememiş seslerini. Yorumlarda birçok kişi de öyle demiş. Yapay zekanın el atmadığı meslek kalmayacak galiba zamanla.

Evet. Yapay zeka bu kadar yapabiliyormuş.

<r><YOUTUBE id="CBlCbi7bUNM"><URL url="https://youtu.be/CBlCbi7bUNM?si=dncKySI-f-aumVYm">https://youtu.be/CBlCbi7bUNM?si=dncKySI-f-aumVYm</URL></YOUTUBE><br/>
Şiirimin bir de bestelenmiş halini dinleyip, beğeni yorum yaparsanız sevinirim.<br/>
<br/>
<MESAJBIRLESTI><s>[mesajbirlesti]</s> 2 saat 23 dk 9 sn sonrasında otomatik birleştirildi:<e>[/mesajbirlesti]</e></MESAJBIRLESTI><br/>
Yapay zeka bu kadar yapabiliyormuş. <EMOJI seq="1f642" tseq="1f642">&#128578;</EMOJI><br/>
Elon Musk yapay zeka için şu an yeni doğmuş bir bebek gibi demişti. Umarım ...

<r>Hekimoğlu İsmail Nurettin Ünal'ın RÜYA isimli eski basım bir kitabı vardı evimizde çocukken ilgimi çekerdi okurdum.Bilim insanı, peygamber, farklı kişilere ait rüyalar anlatıyordu. Hala da saklarım ilgimi çeker. Rüyayla ilgili kedi üzerinde bir araştırma yapıldığı yazıyordu kitapta. Yanlış hatırlamıyorsam Amerika'daydı. (Fakat üniversite, doktor adı vs. yoktu.) Bir kedinin üç gün boyunca hiç rüya görmediği incelenmiş ve kedi ölmüş. Çocukken beni çok etkilemişti. Rüya görmediğimizi sandığımız günlerde <br/>
korkmayın bunu okuyunca çünkü her ...

Robot askerlerin, yapay zekanın insanın yerini alacağıyla ilgili yorumları, bir de 29 ağustosta dizinin yayınlanmasını düşününce sadece ben mi ürperiyorum merak ediyorum. Ağustos zaferler ayı.

Merhaba şiir pek rağbet görmüyor nedense. Yazan çok ondan belki de.
Şiir yazmama gelen bazı tepkiler çok saçmaydı nedense. Ne yapacaksın şiir yazıp, şairlerin hepsi fakir falan filan. Sanatsız da çekilmiyor dünya.
Aşağıdaki de benim kanalım. Her yazdığımı seslendirmiyorum.

https://youtube.com/@aselin1447?si=BAEAoY_0hsqgpzJ1

Şiirin ilk hali daha uyumlu ahenkli fakat anlam yönünden bir hata olsun da istemiyorum. Hece ölçülü bir şiir değil sonuçta. O yüzden sonradan fikrimi değiştirdim ve sarhoş ışıkları mısrası 14 hece olduğunu fark etmeme rağmen öyle olsun istedim. Son kıtanın 4. mısrası da 14 heceli. 4. kıtayı istemeden 12 li hece olçüsüyle yazmışım. Çoğu mısra 10, 12, 13 heceli olmuş.

Akşama isyankâr sokak lambaları,
Pencereden süzülen o sarı sıcak,
Dağılıyor karanlıkta sarhoş ışıkları.
Demleniyor yalnızlıkta çaydanlıkları.

Sesleniyor sesi sessizliğin
Karanlık çökünce bu şehirde
Bilmem kaç desibel yalnızlığın
Yankılanıyor duvardan kimsesizliğin

Işıldıyor kahkahalar kimi evlerden
Paylaştıkça artar denilen mutluluk.
Dağılıyor karanlıklar yüreklerden
Yüreklere süzülen bir damla ışık.

Evlerden taşan kavgalar, iniltiler
Zifri karanlığa boğuyor akşamı.
Yorgun ve istemsiz titriyor hareler,
Kavuşuyor hasretle göz kapakları ...

Barınaklar belediyenin bakması gereken köpek sayısı için yetersizse sayı gerçekten söylendiği kadar çoksa bu ek bir masraf olacaktır. Yerel yönetimler bu nedenle veterinerlere baskı yapar ve aralarında anlaşmazlık doğmasına neden olur mu acaba diye düşündüm.

Onaylanmış evet. Fakat biraz ilgili kanunlarda yerel yönetimler ve veterinerler arasında anlaşmazlık yaratabilecek çelişki içeren kanunlar gibi geldi bana aşağıdaki siteden okuduğum kadarıyla.

...AKP Grubu’nun beşinci madde ve 13. maddenin birinci fıkradan önce gelmek üzere eklenen fıkralar için verdiği önergeye göre bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına ...

Aynı evde aynı kalitede eğitimi alıp bir çocuk diğerinden farklı olduysa diğerine göre ısrarla olumsuz davranışı tercih ediyorsa orda problemin nedenini bulmak, uzman bir psikologdan yardım almak gerekir diye düşünüyorum. Fakat bizim toplumumuzda bazen bu eğitimli kesimce bile reddedilen bir şey olabiliyor. İnsan psikolojisi çok karmaşık, anne karnından itibaren psikolojimize etki eden bir çok şey var. Dediğiniz gibi örnekler var gördüğüm. Bir kardeş uyumlu, davranışları gayet olumlu fakat diğer kardeş bu nasıl bunun kardeşi olur dedirtecek ...

Bence de başta eğitim sisteminin yetersizliğinden bir de yaya ve sürücülerin kanunlara uyup uymadığının sıkı bir şekilde denetlenmemesinden de kaynaklanıyor. Kameranın olduğu kavşakla olmadığı kavşaktaki sürücü davranışları kişiye göre değişmekle birlikte bazen farklı olabiliyor mesela. Fakat her şey başta eğitime dayanıyor ve bu doğru eğitim ailede başlamalı okulda ve kurslarda devam etmeli. Çocuk yaya, ilk adım arabasıyla, bisikletiyle yolda nasıl davranmalı aile bunun bilgisini zamanında yavaş yavaş kendi de örnek olarak vermeli.
Eğitim ...

Şiirimde aydınlıkları/ çaydanlıklarının oluşturduğu zengin kafiyeyi seviyorum. Fakat en son nasıl düzelteceğime bir karar veremedim bu yüzden.
Aşağıdaki bentlerden hangisi daha uyumlu olur sizce? Yoksa şiir ilk yazıldığı haliyle mi kalmalı.


1)
Akşama isyankâr sokak ışıkları,
Pencereden süzülen o sarı sıcak
Dağılıyor karanlıkta sarhoş aydınlıkları
Demleniyor yalnızlıkta çaydanlıkları

Yukarıdaki şeklinde düzeltsem bir metafor oluşturmuş olurum eleştiri alan o mısrada.

2)
Akşama isyankâr sokak lambaları,
Pencereden süzülen o sarı sıcak ...

<r>Yukarıdaki dergide yer alan makalede de zaten baş edilemeyecek kadar çoğalınca köpekler katlediliyor. Sonraki rivayette sadece çoban, av köpeği gibi insanın işine yarayan cins köpekler hariç katlediliyor. Sayı azalınca katledilmeyip hastalık, saldırganlık gibi durumları olmayanlar serbest bırakılıyor. Demek ki insan yararına olan insanı koruyan yöntem uygulanıyordu peygamberimiz zamanında. Hayvana eziyet edilmemesine de önem veriliyor. Bu bilgiler yol gösterici olur ve günümüz şartlarına göre insan yararına güncellenebilir. Zararsız ...

Koyun, keçi ile köpeğin kıyaslaması da doğru değil. Bu hayvanlar insanların beslenmesi için yaratılan varlıklar. Dinen kesim kuralları var halkımız tam olarak uymasa da. Mesela bıçağı görüp korku duymaması için kesim öncesi gözünün bağlanması gerekiyor, bıçak keskin olmalı ki canı fazla yanmasın. https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/985/kara-hayvanlarindan-eti-yenilip-yenilmeyenler-hangileridir.
Aşağıda dergipak.com sitesindeki araştırmanın sonuç bölümü var. Peygamberimiz döneminde köpeklerle ilgili çeşitli sebeplerden öldürme kararı ...

Tam olarak anlatamadım sanırım. 6,5 milyon köpekten faydalanacağız demek istemedim. Yeri geldiğinde faydalanıyoruz işimiz olmayınca sokağa salmak ya da öldürmek insalcıl olmaz. Bu duruma gelmesinin cezasını köpekler çekmemeli. Kısırlaştırıldıktan sonra hayvan barınaklarınaklarında bakımı yapılmalı. Sokakta da başıboş gezen köpek olmamalı.

Köpek sayılarının bu kadar artmasının sebebi insanoğlunun aklını kullanmaması, gerekeni zamanında sorumluluğu olduğu halde yapmamasıdır. İnsanların ve yetkili makamların sorumsuzluğunun bedelini sayıları çok ve masraflı oluyor diye masum hayvanlara ödetmek cinayet olur. Sayıları azalana kadar bir tesiste bakımları yapılmalı, masraflarının ne kadar olduğunu bu duruma getirenler düşünsün. Gerekirse bağışlarla bakımlarınının bir kısmı karşılanabilir. En fazla 10-13 yıl bakacağız sonuçta. Nelere para israf edilmiyor ki. Sinekle köpek ...

Sokakta sahipli ya da sahipsiz başıboş hiçbir köpek olmamalı. Öncelik insan olmalı. Okula, parka, sokağa çocuğunu gönderirken, kendi dışarı çıkarken korkmamalı insanlarımız. Köpekler trafik güvenliği konusunda da büyük bir risk oluşturuyor. Aniden hızla akan bir trafiğin içine koştuştuklarına bizzat tanık oldum. Köpeklerin sokakta bu kadar artmasının sebebi kanunlar, yöneticiler ve baktığı köpeğin sorumluluğunu tam olarak alamayan halkımızın içindeki bazı insanlar diye düşünüyorum.
1) Başta meclisten önceliği insan hak ve özgürlüklerini ...

Karanlıktan hala korkan biri olarak düşündüklerimi şiirde bulmuş gibi oldum sanki. Tebrikler.

Yaşamak da ölmek de parayla. Cenaze iş ve işlemleri konusunda bilgi ve ders veren, acılara mizahi yaklaşan, biraz da iğneleyici hoş bir şiir olmuş. Musalla taşında ölen yükünü bırakıyor fakat kalanlar yükünü çekmeye devam ediyor bu dünyanın, sıranın kendine geleceğini bilerek ya da bilmeyerek. Bizi yönetenlere de ilham kaynağı olsa keşke bu şiir. 😀 E devletten bir çok işlem hallediliyor. Cenaze sahipleri kurumlara gitmese de kurumlar bir telefonla cenaze sahibinin evine tüm iş ve işlemleri halledecek personel gönderse mesela, sgk aracılığıyla ...

Çok hoş. Her yerde bir Osman vardır. Acaba o Osmanlar bunu okuyunca ne hissediyordur. Gülmüyordur herhalde bizim gibi.

Nesire yakın bir şiir olmuş sanki. Fakat yine de hoştu. Duygularınızı güzel anlatmışsınız. Bir çok insan mısralarda kendini bulmuştur herhalde. Son dokuz mısrasından itibaren özellikle son iki mısrayı daha çok beğendim. Başarılar dilerim.

En son saçları batar kadının kısmında durdum bir süre anlamını düşündüm. Sonra şiir daha güzel ve anlamlı geldi. Kaleminize sağlık.

Her iki şairinde sevdiğim şiirleri var. Tarzları farklı. Bir şairin başka bir şaire şiiri bir metelik etmez diyerek aşağılamasını bir sanatçıya yakıştıramıyorum. Nazım hikmetin kuvayımilliye destanı kitabında yer alan şiirlerin halkta uyandırdığı hisleri her şair uyandıramaz.

Sisteme ayak uydurmak zorunda kalıyor insanlar. Baskın yetenekleri daha da geliştirip o yönde ilerlemek kişiyi daha mutlu ve başarılı yapacaktır fakat her koşulda bunu yapmak mümkün olmayabiliyor. Hayaller başka gerçekler başka.