Apak bir başlangıç niyetindeydim önce,
Meteorolojiden alınan son güneş eşliğinde,
Gözlerine doğdum.
Berrak göz kapaklarından dökülen dudakların
Hafif nemli ahengine daldım.

Ah bu omzumu sıkan ne bir turşu gibi böyle
Kelimeleri bindirmeden önce bu gemiye…
Sürdüler gözlerine okyanuslarımı
Sanatlı sarmaşıktırlar, gözyaşı dalını çevirirler
Kim bilir omzundan akıp gitti tüm şiirler…

Ah, bu omzumu sarmalayan ağırlığın adı ne,
Neden sekiz şiddetinde sallanıyor gözlerin
Kaybetmek dokunuyor hep kaybedenlerin kalbine
Bil ki saçlarına tacı yakışmaz ...

Şiir kendisi içindir. Kendisi olduktan sonra okunur da dinlenir de. Bence her şiir dinlenmeye müsait değildir. Dinlerken kulakların pasını silen şiirlere bir baktığımda sanattan daha mahrum, az yoğun, nesre yakınlaşmış şiirler olduğunu görürüm. Tabii, yorumlamada çok önemli. Her yorum hata barındırır ayrıca. Çünkü kimse şairin asıl duygusunu bilemez ve hiçbir ses tonu asıl duyguyu yakalayamaz. Dinlediklerimiz şairin kaleminden üflemeler olur olsa olsa.

Merhaba, son benti beğendim. Daha sanatlı ve ahenkli.

Öncelikle kaleminize sağlık. Tabii, söyleyeceklerim benim şiire bakışımla ilgilidir. Bence şiir, sözcükleri kısma ama sözden çığlık yapma sanatıdır. Daha kısa ancak daha yoğun olanları seviyorum sanırım.

Yüreğinize sağlık. Şiirin ses uyumu, ahengini beğendim.

Necip Fazıl ve Nazım Hikmet... İkisi de bir hazine. Yaralanmak lazım. Şahsiyetim Necip Fazıl'a yakın olsa da şiirimin rengi yok.

Akşam temalı şiirinizden sonra okuduğum şiir oldu bu. İçimde şiir yazma isteği uyandıran mısralar... Sanırım buna ihtiyacım vardı. Diğerlerini de okuyacağım.

İşte şiirdir bu. Beğenerek okudum.

Edebî bir şiir olmuş, tebrikler.

Şekil yönünden son dörtlük dışında şiirin güzel olduğunu düşünüyorum. Son dörtlükte bütün dizelerin aynı kafiye ile bitmesi yerine diğer dörtlüktekiler gibi çapraz kafiye tercih edilebilirdi.