Güzel bir şiir okudum, yürek sesinize, emeğinize sağlık efendim. En güzel sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

46 sn sonrasında otomatik birleştirildi:
Güzel bir şiir okudum, yürek sesinize, emeğinize sağlık efendim. En güzel sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Kış bir kedi gibi sevdiriyor seni
Kentlerin ağzı kahverengi yalnızlığı

Uzuyorum bakışın ellerimdeyken
Sesimi suluyor sesin

Seni seviyorum
Bağışla bizi aşkın rüzgârına

Güneşten önce gel

Ediz Servan Erdinç

Yürekte kaynayan aşk ateşine Üryan ayaklarla girdim oy anam Düşüp vefasız bir yârin peşine Uğruna ömrümü verdim oy anam Bana bazen cellat bazen sakidir Efsunlu gözleri gökten mavidir Korkarım bu sevda her dem bakidir Mecnun'un sırrına erdim oy anam Konuşturma beni, dilim lal benim Dünyaya gelen en bahtsız kul benim Tebessüme hasret kalan dal benim Yoluna canımı serdim oy anam Merhamet etmedi, o kadar yaşa Kendini Tanrı'yım zannetti haşa Bütün dünya tutsun onu alkışa Şifa bulur mu bu derdim oy anam Herkes düşman olmuş bu garip kula İnşallah hepi...

Merhaba, kolaylıklar dilerim, Çağlar Bey, şiirinizde güçlü bir Ahmet Erhan kalitesi gördüm, büyük ustanın kalemi lezzeti verdi, ayrıca toplumda da bu durumu maalesef yaşıyoruz, çatık kaşlar ve ve saygı ile ciddiyeti ve ciddiyet ile emir vermeyi karıştıranlar var ne yazık ki. Bu yönüyle şiiriniz aynı zamanda toplumsal bir yaraya da parmak basıyor, şiirinizde pek kafiye olmamakla birlikte Toplumcu Serbest Şiir çizgisi var gibi... Şiirdeki müzikaliteyi de kulak ve ruhen duydum, yer yer kullanılmış olan zengin söz sanatları, imgeler, mana, kuyumcu ...

Sevdalıya gülmek var mı
De hele lo çoban emmi
Yâr koynunda ölmek var mı
De hele lo çoban emmi

Kavalın dost, çayın demli
Gönlün harap, gözün nemli
Neden mazin çok gizemli
De hele lo çoban emmi

Demek şimdi ölesin var
Altı yavrun, bir eşin var
Şu dağlarda kaç sesin var
De hele lo çoban emmi

Tek dostun mu Karabaş'ın
Eksik olmaz hiç gözyaşın
Nerde yurdun, kaçtır yaşın
De hele lo çoban emmi

Leyla Kays'a gelecek mi
Çöller hüznü silecek mi
Hayat bana gülecek mi
De hele lo çoban emmi

Ediz Servan Erdinç

Güzel bir şiir okudum, yürek sesinize sağlık efendim. En güzel sevgi ve saygılarımla.

Gülmeye küsmüş olan gözlerimi hayata Yalnız seninle açtım, bir tanem inan bana Hiç yoruldum demeden süzülüp kâinata Yalnız seninle uçtum, bir tanem inan bana Sildi güzel sözlerin kulağımın pasını Bir seninle yaşadım sevdanın en hasını Bıkmadan kana kana mutluluğun tasını Yalnız seninle içtim, bir tanem inan bana Gözyaşımı rüzgârın elleriyle silerek Çocuklar gibi kendi ahvalime gülerek En dikenli yolları kutsal mabet bilerek Yalnız seninle geçtim, bir tanem inan bana Serseri yaşıyordum, bezmiştim sabahlardan Bir bilsen neler çektim Allah’sız tam...

Gözü yaşlı bir akşam geliyor yavaş yavaş Arkasına bakmadan giden Şems'e kırgınım Hasret benim kalbimi deliyor yavaş yavaş Kaderimin verdiği böyle şansa kırgınım Kurduğum cümlelerim dudağımda ağlarken Soru işaretleri tüm aklımı dağlarken Umutlarım kalbimin kalkmasını sağlarken Sana kapım kapalı diyen dansa kırgınım Yalnızlık bardağında acılar dolup taşar Yâr ağyâre tebessüm, bana hüzünler saçar Bir gidişiyle binbir dermansız yara açar Şimdi bahçeler bana güller sunsa kırgınım Sevdim çıldırasıya, yalana bulaşmadan Kim sevdamı anlar kim, ölümleri ...

Merhaba, kolaylıklar dilerim efendim, şiirinizin kısa ve öz olması şiiri güzel kılmış, yer yer güzel imgeler, söz sanatları ve mana derinliği de görülmektedir, bunlar da şiirinizin güzel taraflarıdır, şiirde anlam bütünlüğü de baştan sona kendini nahif bir arzuyla göstermektedir, şiirinizi beğendim, yüreğinize ve kaleminize sağlık.

Âdem'den beri ilk kez tüm gökyüzü gül koktu Yıldızlar gözlerini gördüğünde Dilruba'm Yüzünden uzak kalan bütün her şey soğuktu Sen sarı saçlarını ördüğünde Dilruba'm İzin verme pejmürde gönlüm sensiz delirsin Bazen bulunmaz nimet bazen yağmur olursun Rüzgâr değse yüzüme aklıma sen gelirsin Zaman beni çöllere sürdüğünde Dilruba'm Bakışların renk katar bulutların cevrine Merhamet senle düşer Firavun'un fevrine Dönerim çoban olan bir sultanın devrine Sen ellerini bana verdiğinde Dilruba'm Senin için ağlamak kalbimin büyük zevki Isınır gülüşünle ay...

Merhaba kolaylıklar dilerim sevgili Halil Bey, şiiriniz için tebrik ediyorum fakat sanki şiirin üzerinde biraz daha kuyumcu titizliğiyle şiir işçiliği yapılsa şiir daha lezzetli olacak. Şiirde estetik ve imge yönünden zenginlik olmasa da ahenk yönünden zenginlik bulunmaktadır, şiirde bir filmin aksiyon sahnesi gibi psikolojik bir iç buhran söz konusudur. Bir delirme hâli var ve bu delirme en baştan sona kadar kendini gösteriyor, bu yönüyle de konu bütünlüğü şiirinizde hâkim. Şiirinizde kelimelere de dikkat etmenizi haddim olmayarak sevgi ve say...

Mavi, kallavi, necip, menfi, müspet, içtimai, irfan, dide, didem, asel, engübin, helbest, nâzım, hikmet, ziya, avam, halk, ferdi, mütevellit, mütevazı, nahif.

Son istasyonun güzelisin sen Ellerin narlar ülkesinden gelmiş gibi aziz Yıllardır bir çırpıda unutamadığımsın Üzgün bir sis sarmış kavuşmanın şehrini Hep bir kış gibi uzayıp gidiyor yalnızlığım Dünya paltosuna bir beni sığdıramıyor Sarı bir günah gibi ağlamıştın uzunca Gölgenden ölümsüz bir aşk kalbimdi benim Yaralarına Allah'ı sürerdin Ciğerimde dağların ardından gelen aynalar var Yoluma koyduğun taşları ve seni seviyorum Kekeme bir adreste yoksulluğun tırnakları uzuyor durmadan Anılarla yıkıyorum yüzümü her sabah Sesini denizden alan bir tren...

Böyle kallavi bir yarışma düzenleyip dünya edebiyatına ve Türk edebiyatına katkıda bulunmak istediğiniz için tebrik ile teşekkür eder ve hayırlı olmasını temenni ederim.

Mayıs çünkü ilkbahar ve tam bir huzur ay'ı olmakla birlikte dergimi de her yıl mayıs ayında çıkarıyorum. Mayıs bununla birlikte Farslar, Türkler ve Kürtler için baharın gelişi demek. Mayıs kaliteli şiirler yazmamda da bana diğer aylardan daha fazla ilham veriyor.
En necip sevgi ve en kallavi saygılarımla.