You're out of order:) süper filmdi gerçekten.

@Yorgun44, öncelikle teşekkür ederim yorumunuz için. Buradaki kılıç vesaire gibi imgelerle kast ettiğim şey, bu dünyada doğumdan ölüme kendimiz olamıyor olmamız. Bulamadığımız bir kimlik var, doğumdan itibaren dayatılan birtakım değerler var. Bunlar birer kılıç gibi bize doğar doğmaz saplanan, biz çıkarmazsak derine giden unsurlar. Bu kılıcı çıkarmak için yenisini saplamak gerekiyor. Acı çekerek kendimizi bulacağız. Biraz bundan bahsetmek istemiştim:)

@şuleejx, çok sağ olun güzel yorumunuz için. Tekrarların bu şiiri parça parça ele almakta iyi bir araç olduğunu düşünerek kullanıyorum. Bazen eğreti durduğu oluyor tabii ama beğenmenize sevindim doğrusu.

Şiirdeki toplumcu havayı sevdim ve İstanbul hakkında farklı düşünmüyorum. Yalnız kafiye düzeni aa bb diye giderken birden öyle gitmemeye başlayınca biraz hayal kırıklığına uğradım. Bir de aa bb diye gittiği yerlerde de kafiyeyi aynı kelimeyle sağladığınız yerler de daha iyi yazılabilir bana kalırsa. Kaleminize sağlık

Bu tekrar mevzusu beni de düşündürüyor. Mükemmel bir fikri sündürmek gibi bir huyum var muhtemelen:) değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum.

Bizden öncekiler ve bizimle beraber olanlardan öğrendik hep Bekliyoruz, sabırsızız, bitmek bilmiyor Daha biz onu tutmayı öğrenemeden Bir kılıç giriyor göğsümüzden içeri İçimizi geçecek İçimizden geçecek İçimiz geçecek Bir tünel beliriyor önümüzde raylı bir tünel Kendi karanlığımız elverirse kaybolacağız içinde Adımımızı atacakken raylara Bir adam el sallayacak hepimize Seyrek dişli ağzını açacak gülümseyecek Bizim trenimiz, o güzel trenimiz Şaşırıp tünele ilerleyen raylarını Bu adamın köpek dişleri arasından ilerleyecek İçimizi geçecek İçimizde...

İlk defa bir şiirime gönderme yapılıyor öncelikle teşekkür ederim inceliğiniz için. Bunun dışında şairin/yazarın hem anlaşılmak hem anlaşılmamak istemesi konusunda hemfikirim sizinle. Çünkü eser, onu yazanın gerçekliğinin süzülmüş bir halidir bir yerde. Kısacası gerçekten beğendim. Kaleminize sağlık.

Şiiri beğendim. Forumdakilerin isimlerini görmek de çok hoşuma gitti şiir içerisinde. Bir ikinci yeni şairinin çağdaşı olan diğer şairler hakkında yazdığı şiirler vardır ya, onu okur gibi oldum. Bunun dışında şairin bireyselliği ve dünyaların göreceliliği hakkındaki dizelerse bayıldım. Şiiri güzel yapan unsurdan şiir içinde bahsedilince insana bir tebessüm etme isteği geliyor. Kutlarım sizi:)

@ksmylmz53, üstat çok teşekkür ediyorum güzel yorumunuz için. İnsanda yazmak isteği uyandıran dizelerse yazdıklarım, sizin yorumunuzda insanda yazmadan durmamak arzusu uyandırıyor. Başka şairleri okuyup şiir yazmaya karar vemiş biri olarak yorumunuzu çok değerli buldum. Çok sağ olunuz.

Yorumunuz için teşekkür ederim ancak Karacoğlan hakkında pek malumatım yok. Yok derken, şiirimle bağlantısını çok çıkaramadım. Biraz açar mısınız

Mükemmel bir şiir, çok beğendim ama şu -de ve-ki'lerin yazımına bir çözüm bulmak gerek. Şiirdeki ses insanı yormuyor. Dizelerin uzunluğu ve kullanılan kelimeler buna hizmet ediyor. Sesli okunmaya müsait buldum bu yüzden ama dediğim gibi yazım yanlışlarına el atmanız iyi olur. İyi akşamlar, çok güzel şiirdi.

@cernesn , "şiir, şairin dizesini bitirmek istediği yerde biten yazma eylemidir." der terry eagleton. Tam olarak dediğinize işaret ediyor bu durum. Edebi eserler tam da dediğiniz gibi, dili farklı kullanmasıyla diğerlerinden ayrılır. Gerektiğinde en birbirine yakın kelimeleri gerektiğinde birbirine en zıt olanları yan yana getirmek, hatta cümle yapısını bozarak kendi dilini yaratmaktır. Belki de bu yüzden bir şiir anlaşılmasa dahi güzel gelebiliyor bizlere. Hikâyenin, romanın, diğer düzyazı türlerinin de bunun içinde olduğu aşikar.

<r>@şuleejx, kindar Romancı olma sebebi, bir romancının yarattığı karakteri kendi hayatından biri ile özdeşleştirmesi ile ilgili. Ona gerçek hayatta yapamadıklarını onu karakter olarak romanına koyarak cezalandırıyor bir nevi, o yüzden. Bunun dışında ümit yaşar çok okumadım, göz atacağım, okumak istediğim şairlerden o da<br/> <br/> <MESAJBIRLESTI><s>[mesajbirlesti]</s> 1 dk 30 sn sonrasında otomatik birleştirildi:<e>[/mesajbirlesti]</e></MESAJBIRLESTI><br/> @münzevi, yorumunuz için teşekkür ediyorum. Elli yıl önceki şairlerin yapabilip bugün bi...

@Natila06 ,@ksmylmz53 ,eksik olmayınız. Beğenmenize sevindim.

@halil esen, halk öyle diyor diye doğrusu o olmuyor değil de halk yanlış söylüyorsa doğrusu o olmuyor denmeli bence. Deha sahibi anlamındaki dâhiyi yanlış kullanmak başka bir mevzu. Ama haklısınız, dilin yanlış kullanımları saç baş yoldurtacak cinsten.

<r>Yazmaya başlamadan önce en son okuduğum yazar büyük etki bırakıyor. Yazarın üslubu, sesi, karakterlerinin konumlanışı benim yazım biçimime ister istemez etki ediyor ancak yaş aldıkça bundan kurtulduğunu hissediyorum. Etkisinden kurtulmayı istemediğim yegane yazar muhtemelen Oğuz Atay. Yazmaya başlamamda, edebiyat okumayı seçmemde etkisi büyük. Çünkü Tutunamayanlar ve Tehlikeli Oyunlar sayesinde metinler arası bağlantılar ve edebiyatın okuyucuya sunabileceği farklı anlatım tekniklerinden haberdar oldum. Bu yüzden bu soruya cevabım, Oğuz Atay ...

Aynen öyle. Fakat şu da var ki hala dahi anlamında olup ayrı yazılan - de ile bulunma hal eki olup bitişik yazılan - de'yi ayırt edemeyen ve okumuş olduğunu iddia eden insanlar var. TDK'nın içinin boşaltıldığı ortada ancak insanımız da yazı yazmayı bilmiyor o kesin. Çünkü okullarda buna yönelik bir eğitim yok. Edebiyat ve tarih okuyan bir öğrenci olarak kendim edebiyatla ilgilenmesem yazı yazmayı muhtemelen Boğaziçi üniversitesi içinde hazırlık okurken öğrenecektim. Çok yazık gerçekten.

Yeşilzeytin de bitişik yazılıyor. Saçma sapan kurallar. Ayrı yazdığım zaman zeytinin yeşilliği kayboluyor sanki. İnanın hepsi öğrencilere yazım yanlışı sorusu sorabilmek için. Pratikte hiçbir karşılığı yok bu uygulamaların. Türk Dil kurumunun yaptığı akademik çalışmalarla gündeme gelmesini isterdim ancak maalesef bu yazım yanlışı meselesi üzerinden geliyorlar. Bursiyeri olduğum kurumu böyle şeylerle uğraşır görmek beni ne kadar üzüyor tahmin edemezsiniz.

@şuleejx, yorumunuz beni çok onurlandırdı. Bu gibi yorumların bireyi yazmak konusunda ne kadar yüreklendirdiğini tahmin edersiniz. Eksik olmayınız. Yazmaktan ve okumaktan haz aldığım şiir böyle karşılandıkça üretmeye devam edeceğimden şüpheniz olmasın. İyi günler dilerim.

@elslover, çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Umarım diğer şiirlerimi de beğenirsiniz..d iyi akşamlar...

Bu gidiş ilk değil, biliyorum Dışarıda turuncu ışıklar Gölgem geride kalıyor Bu karanlığın boğazına sarılsam Yaklaşırsın belki o zaman Birkaç fabrika ilişiyor gözüme Kollarıyla, dişlileriyle ortasında bozkırın Bizim aramızda Galiba biraz ayrı kalınca afallıyor insan Bir fabrika bile heybetine bakmadan Üstünde ekin bitmez bir zemin kılıyor bizi Ne yapmalı o halde, ağlamak çare mi Tren mi gider, sen mi kalırsın geride Neyi düşünmek gerek vedalaşırken Söyleme, biliyorum her şeyi Her saniye yıkıp inşa ettiğim bir başka kast sistemi bu "Bilinme...

Az şeyle çok şey anlatabilenlere hep gıpta etmişimdir. Düzyazıda da şiirde de zorlandığım bir şey bu. Şiirinizi okuyunca aklıma direkt olarak gibi dizisindeki "kimsenin hiçbir şey bilmediği yerde herkes her şeyi bilebilir" repliği geldi. Eksiltili bir ifadeyle birçok yere gidilebileceğini görüyorum bu iki dizede. Ancak şiirin başlığına bakınca gördüğüm şey, tanrının görünmediği halde biliniyor olması ve bireyin hissetmesi. İnançsız olmama rağmen divan edebiyatı üzerine bolca okumalar yapma fırsatına eriştiğim için görünmeyeni görebile...

@şiirinogrencisi, güzel yorumunuz için teşekkür ederim, demek istediğinizi anladım ve çok hoşuma gitti. Kendimi şimdilik aynı cümlede dahi anamayacağım şairler o bahsettikleriniz. Bu yüzden Onur duydum. Bunun dışında Halil beyin ünlü olmak, kitlelere adını duyurmak konusundaki fikrini de yerinde bulduğumu belirteyim. Belki de öldükten sonra birçoğumuzun eseri dolaşıma tam anlamıyla girecek.

Teşekkür ederim paylaştığınız için çok ince bir hareket. Komik olmuş gerçekten

2 dk 56 sn sonrasında otomatik birleştirildi:
@aselin, hesabın tam adı nedir, paylaşımı merak ettim de..d

@rabiauslu @gözdetorun @Rahime, güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum. "ellerim akşamın yakasında" dizesi benim de içime sinen bir dizeydi. Bu yazılmamalıydı, daha iyi ne olabilir gibi bir şey dememiştim içimden. Beğenmenize sevindim.