Bu yazıda Amazon Prime‘da devam etmekte olan ve çok ses getireceğine şüphe olmayan The Peripheral isimli dizinin genel olarak spoilersız bir şekilde ön incelemesiyle karşındayım.

Başrollerinde Chloe Grace Moretz, Jack Reynor ve Gary Carr isimlerinin yer aldığı The Peripheral dizisinin konusu günümüzün yaklaşık on sene sonrasında başlamaktadır. Şimdilerde Metaverse denilen iş çok daha gelişmiş seviyededir. Baş karakterimiz Flynne’ın abisi Burton, eski deniz piyadesidir; lakin artık bir oyun bağımlısıdır.
Bu sanal evrende diğer oyuncuların görevlerini yapmalarına yardım ederek para kazanmaktadır. Flynne ise üç boyutlu yazıcıların bulunduğu bir kargo veya üretim dükkanında çalışmaktadır; metaverse oyunlarından pek haz etmese de inanılmaz yetenekli biridir; hatta ara sıra abisinin avatarını kullanarak ona yardım etmekte, diğer yandan ayrıca büyük işler yapmaktadır. İki kardeşin en büyük dertleri ise hasta anneleridir.
Bir gün Burton’a büyük bir teknoloji şirketinden prototip bir kumanda gelir; başa takılan ve tümüyle zihni oyuna bağlayan bir alet. Fakat bunu denemeye hak kazanması oyunlardaki başarısı sebebiyledir; bu başarı ise kendisinin değil, kardeşi Flynne’ın gizliden gizliye oyunda çalışması iledir. Bu yüzden bunu kardeşine teslim eder ve ondan bunu yapmasını ister.
Bu yeni teknoloji ile sanki gerçekten oradaki karakteri yaşıyormuş gibi bir zan vermektedir beyne. Birinci gün kendisinden istenilen görevleriyle başarıyla yerine getiren Flynne Fisher, ikinci gün tekrar bağlandığında işler çığırından çıkar ve karakteri ölür. Sonrasında ise bunun göründüğü gibi bir oyundan ibaret olmadığını anlar.
Spoilersız bir ön inceleme için fazla derine inmeğe lüzum yok. Geleceğe dair bazı güzel farkındalık oluşturacak sahneler mevcut dizide. Mesela Flynne’ın bisikletle köprüsünden geçtiği bir gölün kirli, çamur içinde olması gibi. Diğer yandan dizinin sağladığı atmosfer, oyuncu performansları ve hikayesiyle takdire şayan.

Henüz ilk iki bölümünü seyretmiş olsam da hafta sonuna yetişen müthiş bir dizi keyfi sağlayacağının garantisini verebilirim. Şu anlık sahip olduğu puanı birçok şey şeyi ifade ediyor ve hakkı veriliyor gibi görünüyor. Lakin dizi final yaptığında daha kapsamlı bir inceleme ile puanını vermek daha isabetli olacaktır; her ne kadar verilecek büyüksek puan malum olsa da.
Kısacası metaverse ile alakalı ütopya içeriklerinin yanında sağlam bir eser olarak meydana çıkıyor Periferal dizisi. Ayrıca zaman mefhumunu kullanıyor oluşuyla da ayrıca dikkatimi çekmektedir. Bazı sosyal konuların arka planda işleniyor oluşuyla The Peripheral, tavsiye edilebilecek harika bir metaverse dizisi.
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Periferal dizisini veya orijinal ifadesiyle Amazon Prime’ın The Peripheral dizisini nasıl buldunuz? Henüz seyretmedi iseniz seyretmeği düşünüyor musunuz? Lütfen fikirlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında benimle paylaşmaktan geri durmayınız.
Daha fazlası için sitemize ve yine kültür sanat, fikir ve edebiyat ile alakalı paylaşım ve tartışmaların yapıldığı forumumuza mutlaka göz atın.
Henüz izlemedim. En kısa zamanda izleyeceğim.
Tavsiye ederim.
The Peripheral dizisinin 3. bölümünden yazıyorum; Heptik Eğilim isimli bu bölüm bana bir ara bölüm gibi hissettirdi. Evet, hikayenin akışına nazaran ilerliyor, lakin netice için sonraki bölüm işaret ediliyor. Tabii zaten dizilerde de yapılan genel olarak budur. Güzel, bu dizide umut var. Amazon Prime’ın gözdeleri arasına gireceğini umuyorum.
Merhaba halil bey. Peripheral dizisinide “gibi” dizisi gibi bölüm, bölüm incelerseniz çok sevinirim, saygılar.
Merhaba, kesinlikle buna şayan bir dizi. Lakin bu ön incelemeyi yaptığımda 2 bölüm birden yayımlanmıştı. Şimdi ise 5 bölüm bulunuyor. Aslında yapmak istediğim bu yorumlar kısmında her bölüm için kısaca bir yorum yapmaktı. 3. bölüm için yaptım. 4. aklımdaydı, yapacağım; izlediğimde 5.’yi ve diğerlerini de burada ifade edip final sonrasında güzel bir inceleme yazısı yazmak hoş olacaktır. Ayrıca teşekkür ederim.
6. bölümü de bitirdim ve burada Periferal dizisinin ön incelemesinde spoilersız olarak bu zamana kadar olanları anlatmak zor. Üçte biraz sendeliyormuş gibi gelse de aheste ve güzel sahnelerle ilerlemeğe devam ediyor. Gittikçe hikayeye daha çok giriyoruz.
The Peripheral’in 7. bölümünü seyrettim. İşler basit ama daha heyecanlı bir şekilde devam ediyor. Bölümü beğendim. İşe daha fazla insan dahil oluyor ve gittikçe çığırından çıkıyor.
Buna çok benzer bir anime izlemiştim yıllar önce, en kısa sürede bunu da izlemeyi düşünüyorum. 😀
Hangi animeydi ismini hatırlıyor musunuz?